30.12.2011

Taze bittiler.. #20

bittiler_aralik 

1. Body Shop Raspberry Body Lotion: Kendisini çok sevmeme rağmen araya binbeşyüz krem girdiği için bu kremi bir türlü bitiremedim, nasip yıl sonunaymış. Oldukça hafif yapılı ve güzel emilen bir losyon, çok da güzel kokuyor. Sadece en dibinde kalanları bir türlü kullanamadım, pompa yetişmiyor, manuel olarak da alamadım içinden. 

2. Yves Rocher Arındırıcı Şampuan: Bir yağlı saç mağduru olarak bu şampuandan çok memnun kaldım. Gerçekten saçın geç yağlanmasına yardımcı oluyor ancak gramajı biraz az. Şöyle aile boyu bir versiyonunu bulursam hemen alacağım tekrar.

3. Yves Rocher Peach EDT: Bu parfümün kokusunu çok seviyorum, tazecik bir şeftali kokusu. Ağır kokular kullanmak istemediğim günlerde bunu kullanıyorum, zaten daha önce de 2-3 kere bitirmiştim yamulmuyorsam kendisinden. Bu serinin vücut kremi de var.

4. Nivea Black&White Deodorant: Iz yapmayan deo sloganıyla sunulan bu deodorant ününü hakediyor. Ağırlıkla koyu renk giyen bir insan olarak bu ürünle hiç leke/giysi beyazlama sorunu yaşamadım. Zaten sıksık bitiriyorum bir tane.

5. Neutrogena Pink Grapefruit Temizleme Jeli: Bu ürün benim cildime iyi geldi, gayet iyi temizliyor. Uygun fiyatla alınabilecek güzel bir ürün olduğunu düşünüyorum. Dibinde tek kullanımlık kalmıştı, onunla da fotoyu çektikten sonra yüzümü yıkadım ve bitirdim! Heyo!

6. Body Shop Wild Rose SPF 15 El Kremi: İşte bu ürün gerçekten denemeye değer. Bir el kremine bu kadar para verilmez önyargısını kesinlikle sildiren bir ürün. Sürdüğünüzde eli yağlı yağlı yapmıyor, silikon hissi bırakmıyor, mis gibi kokuyor! Bir el kreminden beklediğim tüm özellikler kendisinde mevcut. Acilen yenisini ve serisinde sunulan diğer ürünlerden birkaç tanesini almayı düşünüyorum.

İşte MC'nin yıl biterken bitirdiği ürünler bunlar! 

 Herkese şimdiden iyi seneler! 
 Güzel kalın!

28.12.2011

LOREAL Köpük Boya

Ben kendi kendine saç boyama konusunda beceriksiz bir hatunumdur, her yerimi boya yaparım. LOreal'in yeni çıkardığı köpük boya bir süredir ilgimi çekiyordu, bulaşmadan boyayın sloganlarıyla. 

Derken bu boyadan benim elime de geçti. Bakın kutu nasıl da kedi kalite kontrolünden geçmekte :)

ptesi2

Ben de hazır merak ederken ve de saçımdaki gölgelerim solmuşken, bu boya ile gölgelerimi tazelemeye karar verdim ve hemen işe koyuldum! Önce Loreal Köpük Boya kutusunun içeriğini serdim tezgâhın üzerine:

loreal_mousse_1

Kutunun içerisinden çıkan kılavuzla nasıl uygulanacağı basit bir dille yazıyordu, hemen anladım zorlanmadım uygularken:

loreal_mousse_2

Kılavuzda özellikle belirtilen nokta, mutlaka kullanmadan 48saat evvel alerji testi yapmak gerektiği! Bence de gayet mantıklı bir öneri, ciltten cilde farklı reaksiyonlar olabilir.

Ben alerji testini daha önce yapmıştım, bu kez işe kirli saçlarımı ayırarak başladım. Buyrunuz, ÖNCE fotoğrafı:

loreal_mousse_3

Biliyorum pek iç açıcı bir görüntü değil ancak ben saçım mutlaka 1-2 günlük kirliyken boyarım/boyatırım. Yine bu alışkanlığımı bırakmadım.

Daha sonra, üzerinden geçmek istediğim ince gölgelerimi tek tek ayırarak altına folyo kağıdı koydum. Folyo kağıdın içerisinde kalan saça, köpük boya sıkarak karıştırıp folyoları kapattım.

loreal_mousse_4

Bende çeşitli solunum yolları rahatsızlıkları olduğu için boya kokusuna fazla tahammülüm yok, bu yüzden maalesef saçımda on dakikadan daha fazla boya tutamıyorum. Aslında Loreal Köpük boya gerçekten diğer boyalara kıyasla çoook daha az rahatsız edici kokuyor ancak dediğim gibi benim biraz özel durumum olduğu için yine de fazla tutmadım.

Kılavuzda önerilen 30 dakika tutulmasıydı, ben sadece on dakika bekleyip yıkadım saçımı. Bu arada boyadığım renk 450 - Derin Kızıl Kahve. Gerçekten tam benlik, nefis bir renkmiş. Sadece on dakikada bile kendini belli etti, biraz uzun tutsam kimbilir daha nasıl güzel olacaktı!

Tadaaa, işte sonuç!

Aradaki farkı net görmeniz için yanlardaki saçları alttan açtım, gerçekten hoş bir renk oldu ve içime sindi.

loreal_mousse_5

İstediğim gölgeli/uzaktan ışık vurmuş şeklindeki görüntüyü Loreal Köpük Boya ile kolayca elde ettim. Gerçekten akma, etrafı boyama gibi sorunları yok, oldukça pratik bir buluş.

loreal_mousse_6

Sizce nasıl olmuş?

Yves Rocher 2012 Dilek Ağacı


Bitkisel kozmetiğin lideri Yves Rocher’nin 2012 “Dilek Ağacı” kampanyası başladı! 

Facebook üzerinden kampanyamıza katılarak arkadaşlarınıza yeni yıl dileklerinizi gönderebilir ve Yves Rocher’den (her 50.kişiye) içeriğinde Organik Sabır Otu, Akasya Reçinesi ve Badem Özü bulunan Yves Rocher Ekstra Uzun Kıvırıcı Maskara kazanma şansı yakalayabilirsiniz…

27.12.2011

Sevilla 113 + Leopard Decals

Daha önce hiç bu tarz tırnak uçlarına yapılan çıkartmalardan denememiştim. Dün akşam oturup, ilk kez yapmayı denedim öylesine.

Elbette ilk denememde pek başarılı olamadım. Bitiş düz çizgisini tırnak üzerine getirtmem gerekirdi ama hizalamaları kaydırdım.

sevilla 113

Kendime bir kilometre taşı olsun diye buraya kaydediyorum, bu işi düzeltip ilerletmem lazım! Alttaki baz oje Sevilla 113, tertemiz duran bir renk, severek kullanıyorum.

26.12.2011

INGLOT ile Geçmiş Zaman Gözleri

INGLOT keşfettiğimden bu yana çok sevdiğim bir marka biliyorsunuz. Aşağıdaki basın fotoğrafları ve bilgisini görünce paylaşmadan duramazdım! INGLOT bu sezon geçmiş zamanlara ait bir göz makyajı temasıyla karşımıza çıkıyor!


Diğer markalardan farklı olarak INGLOT, sezona ait göz makyaj önerisini de bizimle paylaşmış. Modelin gözünde kullanılan kirpikler de INGLOT ürünleridir, ben de severek kullanıyorum takma kirpiklerini. 
INGLOT'un kendine has farlarında güzel bitişler bulabilir, dilerseniz kendi paletlerinizi de oluşturabilirsiniz.


Bu göz kalemi, AMC liner benim her gün kullandığım kalemim ve ben ona bayılıyorum! Oldukça dayanıklı ve yumuşak, bende en uzun süre dayanan kalem bu!


INGLOT far bazından size daha önceki yıllarda bahsetmiştim. Uygun fiyatlı ve işini yapan bir ürün olduğunu düşünüyorum.


INGLOT göz altı kapatıcıları da oldukça akışkan ve ince bir yapıya sahip, bu bitişte bir ürün arayanlara biçilmiş kaftan!



INGLOT'un bu rimelinin methini çok duydum ancak daha denemedim. 


Bu ürünlere ek olarak INGLOT'un uygun fiyatlı fırçalarını, rujlarını ve ojelerini mutlaka deneyin derim!



60’lı yılların moda esintilerini makyaj trendlerinde de yoğun olarak hissettiğimiz bu sezonda, göz makyajı her zamankinden daha popüler. Kalın çekilmiş bir eyeliner’ı destekleyen far ve maskaraların yardımıyla daha dramatik bir görüntü ve vurgulu gözler ile çok daha çekici bir görünüm elde edebilirsiniz. 


Göz makyajınızın da bakışlarınız kadar kusursuz ve kalıcı olması için; Inglot göz makyajı bazı ve göz altı kapatıcı ürünlerini mutlaka denemelisiniz. Göz kapaklarında doğal bir ton sağlaması ve göz kapağında farın birikmesiyle oluşan çizgiyi engellemesinin yanı sıra farın rengini daha net ortaya çıkaran Inglot göz makyajı bazı size dayanıklı ve kusursuz bir göz makyajı elde etmenizi sağlıyor. Inglot göz altı kapatıcısı ise yüzdeki lekeleri ve göz altı morluklarını kapatırken, içerdiği b3 & e vitaminleri, organik silikonlar sayesinde göz çevresinin kurumasını ve kırışmasını engelliyor.

Viva la Nails NotD

Bugün sizlerle tam olarak planladığım gibi olmayan, biraz başarısız olmuş bir manikürümü paylaşacağım, ben ettim siz etmeyin gibisinden. Viva la Nails'den aldığım yeşil/kırmızı water decal'leri uygulayıp üzerlerine taş geçecektim. 

Baz renk seçerken bir türlü karar veremedim. Sonra, yeşil uyar ki mantığıyla Essie Going Incognito'yu surdum. Bu ojeyi zaten çok seviyordum.

Ancak bu oje ile kullandığım water decal'ler birbirine uymadı, haliyle desenler belirsiz oldu. Ben de bu kadar yaptıktan sonra silmek istemedim, bari bir gün kullanayım diye düşündüm.

viva2

Taşlarımı da yerleştirip, sürer sürmez size göstermek için fotoğraf çektim.

viva1

Bu yazıdan çıkaracağımız ders, desenleri daha kontrast olabilecek bazlarla uygulamak gerek. Merhaba ben MC, ve hala düzgün oje seçimi yapmayı bilmiyorum!

;)

Pazartesi Kedileri .. #13

Günaydın ve keyifli haftalar! MC'nin geleneksel hale gelen Pazartesi Kedisi Kedileri'ne hazır mıyız? :)

İlk Pazartesi kedimiz yumuş yumuş uyumakta, pek de kalkmaya niyeti yok gibi, zaten bu soğukta neden kalksın ki?

ptesi1

İkinci Pazartesi kedimiz, annesine gelen bir paketteki koku mektuplarını okumakta. Tek göz korsan kızımın gözü böyle biliyorsunuz. 

Kutu da  ne mi var? Pek güzel şeyler, yakında göreceksiniz ;)

ptesi2

Siz Pazartesi'yi nasıl karşıladınız? Mutlu haftalar!

24.12.2011

MC Blog Ödülleri Final'de!


Blog ödülleri 2011'e katıldığımı size buradan duyurmamış ancak  oy kutusunu sayfama eklemiştim. Bu sonuç benim için gerçekten süpriz oldu ama Blog Ödülleri 2011 Kadın Blogları kategorisinde finale kalmışım!

Bundan sonra ne olur pek bir fikrim yok ama beni bu noktaya getirdiğiniz ve oylarınızla desteklediğiniz için size çok ama çok teşekkür ederim.

Çok mutlu oldum 

22.12.2011

Rihanna'nın Görülmemiş Performansı

Rihanna’nın görülmemiş performansı, www.nivea.com.tr’de!


NIVEA, 100. yıl kutlamalarına, Rihanna ile kaldığı yerden devam ediyor ve gençlere sanal bir müzik ziyafeti sunuyor. Augmented Reality/Zenginleştirilmiş Gerçeklik tekniğiyle hazırlanan ve gençler arasında ses getiren uygulamayı başlatmak için, bir NIVEA Creme kutusunu web kamerasına tutmak yeterli oluyor.. 

www.nivea.com.tr adresine girip uygulamayı başlatan Rihanna hayranlarını, ünlü popstarın hiçbir yerde görülmemiş performansı bekliyor.

21.12.2011

Viva la Nails Alışverişi


Elimdeki water decals stoğu bitince viva la nails'den biraz daha almaya karar verdim. Geçenlerde geldiler. Bu minnak şeyleri çok seviyorum, hem uygulaması çok pratik hem de şık oluyorlar.

İlk deneyeceklerim şu örümcekli olanlar, sanırım yılbaşı manikürümü onlarla yapacağım! Altına tuhaf renklerde bir oje sürmeyi düşünüyorum.




2011 Favorileri {Tırnaklar}

Favori yazılarımın sonuna yaklaşırken, bugünkü konumuz, TIRNAKLAR! 2011 benim için oje yılı oldu, bu sene boyunca ojesiz geçirdiğim zaman oldukça azdır herhalde. Hayatım çok yoğunlaşırsa bazen oje sürecek bile vaktim olmuyor ama genelde bu zamanı bulmaya çalıştım. Gelelim favorilere:

1. Essie Bone Chilling Oje

Bu oje benim için eşsiz bir yaz ojesi oldu. Malum, yazın -neredeyse- 6 ay sürdüğü bir şehirde yaşıyorum ve genelde yazları istemesem de bronzlaşıyorum. Bronz tene beyaz ojeyi çok ama çok yakıştırıyorum. Genelde opak beyazları fazla sevmem tırnakta ama Bone Chilling o kadar güzel ki! Ne tam opak, ne de tam şeffaf, tam istediğim beyaz! Tek problemi sürerken biraz çizgi çizgi olması!


2. Pastel  Oje 

Bu oje, Chanel trendleri için uygun bir alternatif oldu ve kalite olarak gerçekten fiyatına kıyasla çok çok iyi bir ürün. Joker ojelerimden birisi oldu, ucuz olduğu için birkaç tane aldım, rahatça kullanıyorum. Uygun fiyata bu köstebek rengi arayanlar için birebir. Bu arada köstebek rengini birçok marka çıkardı, ama bence Pastel’in tonlaması hepsinden daha iyi. Bu sene içinde onlarca kez sürdüm bu ojeden.

3. Oversa Aseton 

Bu asetondan memnuniyetimi anlatmam herhalde çok zor. Şu ana kadar bunun kadar iyi oje sökeni görmedim. Birkaç çeşidi var, benim en başarılı bulduğum mavi renk olanı. Özellikle çıkarmakta zorlandığımız mavi/kırmızı ojeleri çok güzel söküyor, bayılıyorum.

4. Seche Vite Top Coat 

Oje son katında sanırım gelinebilecek en son nokta bu ürün olmalı. MAALESEF Türkiye’de satılmıyor ve artık getirtemiyoruz. Elimde son iki tane var, nereye kadar idare edeceğim bilmiyorum. O kadar mucizevi bir şey ki, ojenizi tek kat sürün, üzerine bundan bir kat sürün. 10 dakika bırakın. Ojenin ikinci katını sürüp, tekrar Seche Vite geçin. Bu tırnaklar ekstra tırnak yolma gibi bir huyunuz yoksa DÖRT-BEŞ gün bozulmadan duruyor, sadece dipten uzuyor. Bu ürünü artık alamayacağım için Türkiye’de bulunabilecek bir alternatif olarak Sally Hansen Insta-Dry Top Coat kullanabilirim, o da bu ürüne bulunabilecek en yakın alternatif.


5. Rival de Loop Oje Kurutucu Sprey 

Ben bu ürünün performansından çok memnunum, aranızda verim alamayanlar olmuş ama bende işe yaradı. Belki kullandığım top-coat’ların da etkisiyle daha çabuk kurutuyor benim ojelerimi. Türkiye’de bulamayız zannediyordum ancak meğer ROSSMANN mağazalarında satılıyormuş. Çok iyi bir oje kurutucu sprey.

6. MAC Bad Fairy Oje 

Bu ojeyi koleksiyon kapsamında alabilmek için baya bir uğraştık sanırım ama bence değdi. Yani yaklaşık dört yıldır bu blogu yazıyorum, onun öncesinden bu yana da kozmetik alışverişi yapıyorum, bu kadar özel ve güzel başka bir ojem olmadı, kullanmaya kıyamıyorum desem yeri. Yılbaşında bu ojeyi sürebilirim, sadece özel günlere ayırıyorum kendisini :P


7. Viva la Nails Water Decals 

“Water Decals” denilen tırnak nanelerininden ben bu sene haberdar oldum, daha önce hiç haberim yoktu ne yalan söyleyeyim, zaten Türkiye’de de görmemiştim hiç. Mantık olarak tırnak çıkartması gibiler ancak suya batırarak kalınlığından ayrılmasını sağlıyorsunuz, haliyle tırnakta çıkartmalar gibi kabartı yapmadan oturuyor. Direk asetonla çıkarıyorsunuz, çıkartma gibi zorluğu da yok! Ben bunların hastası oldum. Geçenlerde tekrar Viva la Nails’den sipariş verdim ve bir sürü yeni desen aldım, onları da yakında size göstereceğim.

Aslında daha beğendiğim bir sürü oje var ama fazla uzatmak istemedim, kısa ama öz olayım dedim. Genel olarak Sevilla ve Gabrini ojelerden de çok memnun kaldım, yeri gelmişken onu da söyleyeyim.


Sizin 2011 tırnak vurgununuz nedir? 

Bana bu yılda sizde iz bırakan tek ojeyi söyler misiniz? Paylaşın! :)

19.12.2011

Benefit Turkiye Yilbasi Hediyesi Kazanan

Benefit Türkiye yılbaşı hediyesine gösterdiğiniz ilgi için sizlere çok teşekkür ederim. Benefit Türkiye’ye de elbette okurlarımı düşünüp bu kampanyayı düzenlediği için çok teşekkür ediyorum. 

475 yorumla biten yarışma yazısında geçersiz yorumlar tek tek benim kontrolümden geçip elendikten sonra kazanan belli oldu! Bu yarışmada ödül tutarı yüksek olduğu için hak geçsin istemedim bu yüzden tüm çekiliş tam bir şeffaflıkla yapıldı, buyrunuz kazananı beraber belirleyelim…

   

 Gördüğünüz gibi kazanan sevgili “breakfast tiffanys” oldu, kendisine email ile de haber vereceğim. 

Bana iki gün içerisinde geri dönüş yapmazsa kazanan tekrar belirlenecek. 

 Herkese bu vesile ile şimdiden mutlu seneler diliyorum, tüm güzellikler sizlerle olsun!

Lila Kutu Yilbasi

Lila Kutu Aralık ayı kutusunu, bir önceki kutudan sonra merakla bekliyordum. Cuma günü kargoma kavuşunca hemen paketi açtım! İçerisinden yine o tanıdık -en sevdiğim renklerden biri olan- mor kutu çıktı! Bu gidişle ben bu kutuları biriktiririm umarım tasarımı ve rengi hiç değiştirmezler! :)

lila_kutu_yilbasi_1

Kutumuz büyüklük olarak bir öncekiyle aynı idi ama Yılbaşı konsepti ile çoook güzel süslenmişti, gerçekten açmaya kıyamadım yani...

lila_kutu_yilbasi_2

Ama fazla dayanamadım tabi! Hemen açtım ve dopdolu içeriği görünce şaşırdım. Lila kutu kesinlikle rakiplerine kıyasla -bence- daha özenli.

Paketin içerisinden bu kez bir sürü ürün çıktı:

Clarins göz kremi numunesi, PCO tam boy iki adet yaşlanma karşıtı maske, dr murad exfoliating cleanser (bunu çok merak ediyordum süper tesadüf oldu), Ozoxlive profesyonel cilt bakımı jeli, MaxFactor mini göz kalemi ve mascara,  petal fresh şampuan, pastel oje (bu bende vardı ama yedeklemiş oldum!), Palladio tam boy lip balm, LOccitane el ve vücut sabunu! İki adet de tek kullanımlık numune vardı erkek parfümü ve clarins fondöten.

lila_kutu_yilbasi_3

Bu ayki kutuda yer alan ürünlerin hepsi özenle seçilmiş ve hepsi kullanılabilecek ürünler. Daha şu yazımda Murad ürünlerini merak ediyorum demiştim, valla süper oldu.

lila_kutu_yilbasi_4

Snob erkek parfüm numuneleini de eşime verdim, lip balm da bu mevsimde en çok ihtiyacım olan şeylerdendi.

lila_kutu_yilbasi_5

Lila Kutu'yu tek inceleyen  ben değildim! Ailemizin yeni üyesi de kutuyu defalarca kokladı, kalite kontrolden geçirdi, içerisine uzandı, içerisinden çıkan kağıtlarla oynadı ve yeterli olduğuna kanaat getirince onay verdi!

lila_kutu_yilbasi_6

Bana da bu ürünleri kendime hediye olarak kullanmak düştü.

16.12.2011

Yaşlanma Karşıtı Cilt Bakımında Soya


Günümüzde, birçok hastalığın tedavisinde kullanılan ve güzelleştirici etkisi olan soya, Çin’de kutsal kabul edilen 5 bitki arasında yer alıyor. Hücre metabolizmasını hızlandırmak için gerekli besinlerce zengin soya proteinleri, cilt dokusunu besleyip güçlendiriyor. Yapısındaki vitamin, mineral ve antioksidanlar sayesinde ise cildin yeniden yapılanmasını destekliyor.


Yaşlandıkça yavaşlayan hücre metabolizmasını uyarıp harekete geçiren soya, aynı zamanda cildin kolajen üretimini ve Hyaluronik Asit seviyesini artırmaya yardımcı oluyor. Kendi ağırlığının birkaç katı kadar nemi hapsedebilen Hyaluronik Asit cildi derinlemesine nemlendirip derin kırışıkları doldururken, kolajen cilde elastikiyet ve sıkılık sağlıyor. Böylece cildin dayanıklılığı artıyor, yaşlanmaya bağlı çizgilerin oluşumu yavaşlıyor. Kırışıklarla hücre bazında savaşan soya proteinleri cilt bakımında kullanıldığında, kırışıklar gözle görülür biçimde azalıyor.


Cilt yapısını sağlamlaştırıp, uzun süreli sıkılık ve canlılık sağlayan soya, ton farklılığı ve yaşlılık lekelerinin yok olmasında da önemli rol oynuyor. Derinin en alt katmanlarına kadar etki ederek yenilenmesini desteklerken, cildin görünümünü de iyileştiriyor. Tüm bu etkileriyle soya, yaşlanma karşıtı bakım için ideal bir içerik oluşturuyor.



{bilgilendirici bulten}

13.12.2011

2011 Favorileri {Cilt Bakımı}

Bu listeyi okumadan evvel, değerlendirenin kendi cilt tipine gore ürünler seçtiğini lütfen unutmayın. Tekrar hatırlatmak gerekirse, benim cilt tipim: Karmadan yağlıya dönük, burun ve burun yan bölgesi bol gözenekli, parlama sorunu olan, aknesi pek olmayan ancak siyah noktaya çok yatkın bir cilt. Bariz pis yani :) temizlenmezse pis! : ) 

Bu yılın -benim için- favorilerini açıklamaya cilt bakımı ile devam ediyorum. İşte karşınızda MC’nin 2011 de kendi cilt tipinde en çok randıman aldığı ürünler: 

1. The Body Shop Ionic Clay Mask: Ben normalde yüzüme çok maske uygulayan bir insan değilim. Bu maskeyi de Body Shop indirimleri sırasında uygun bir fiyata düşürüp denemek için almıştım. Cilt tipim yağlı ve parlama sorunu olduğu için bu maskeyi aklıma geldikçe uyguladım. Yaptıktan sonra cildim resmen pırıl pırıl oluyor, bana çok yaradı. Sanki cildimin üst kısmında parlama yapan kirli bir tabaka var da, bu maske onu alıyor. Oldukça uzun soluklu bir ürün, elimdeki birkaç uygulamadan sonra bitecek. Aynısından tekrar alacağım. Fiyatı da indirimsizken 25 civarı birşeydi galiba, kampanyalı yakalarsanız uygun oluyor. 

 2. The Body Shop Seaweed Pore Cleansing Facial Exfoliator: Body Shop’ın paraben içermeyen bu peelingini çok sevdim. Zaten bu Seaweed serisinden üç yıldır alışveriş yapıyorum ve şu ana kadar hiçbir ürününden memnun kalmadığım olmadı. Ne aldıysam beğendim. Sanki Seaweed serisi benim cildim için üretilmiş. Bu peeling’I de yıl boyunca severek kullandım. 

3. Bioderma Sensibio H2O: Bu ürünü uzun sure once keşfedip bu kadar popüler hale getiren benim sanıyorum. O kadar memnun kaldım ki, gerek blogda ve gerek özel hayatımda tüm dostlarıma bu ürünü tavsiye ettim. Artık herkes Bioderma Sensibio H2O’cu oldu. Ve ben o günden bugüne sanırım on galon filan Bioderma Sensibio H2O bitirdim. Bu ürünle tanıştığımdan beri BAŞKA BİR MAKYAJ TEMİZLEYİCİ SATIN ALMADIM. Göz makyajımı, yüz makyajımı bununla temizliyorum, hepsini çıkarıyor. Biraz bol kullanmaya alışığım, çabuk bitiriyorum ama olsun. Direk ikişer ikişer stokluyorum.


 4. MAC Fast Response Göz Kremi: Göz kremi arayışım bu ürünle noktalandı. Benim şu an için aradığım en önemli göz kremi özelliği olan -şiş gözaltlarını azaltmaya yardımcı olma- , bu üründe var. Göz altlarımı da nemlendirmeye yetiyor, ancak şunu belirteyim, göz altını ekstra nemlendirmeyi sevmeyen biriyim. 

 5. MAC Fix+ & Urban Decay DeSlick Sprey: Makyaja başlamadan once yüzüme sıktığım MAC Fix+ artık benim için bir klasik. Nemlendiricinin ağır geldiği insanlardan biriyseniz bazen sadece bu ürünü kullanmak bile yüzü canlandırmaya yardımcı oluyor. Urban Decay DeSlick sprey ise makyaj bittikten sonra makyajınızın parlamadan sabitlenmesine yardımcı oluyor, iyi ki alışveriş yasağından evvel kendime stok yapmışım, maalesef UD Türkiye’de satılan bir marka değil, keşke bir gün gelse ama. {MAC Fix+’a benzer uygun fiyatlı bir ürün arayanlar Oriflame Swedish SPA Sea Algea Facial Mist’I araştırabilir. Onu da aldım ve kullandım, makyaj öncesinde cildi ferahlatmak için uygun, ancak makyaj bitiminde uygulamaya yönelik değil.} 

6. Clinique Solar Smart Güneş Koruyucular: Bu yaz güneş koruyucu olarak Clinique Solar Smart SPF30’dan oldukça memnun kaldım. 50sini bilemiyorum ancak SPF30 olanı yüzde beyaz beyaz kalmıyor, sürekli uygulamada ciltte kabarmalara sebep olmuyor, en azından bende olmadı. Seneye yaz vücut için güneş koruyucumu da bu seriden alacağım.
7. Palmers Cocoa Butter for Stretch Marks: Karın bölgem oldum olası çatlamaya çok meyilli. Daha ilk çatlağıma ergenlik yıllarında sahip olmuştum. Sanırım o zamanlar vücut kremi denen şeyle alakam olmadığı için başladı, bilmiyorum. Şimdi de önlem olarak o bölgeyi sürekli nemli tutmak istiyorum. Vücut kremleri genelde emilip gidiyor, ama Palmers body butter’lar, akşam sürdüğünüzde, sabah hâlâ bölgeyi nemli tutuyor. Var olan çatlaklara karşı birşey yapmıyor elbette, ancak ekstra nem sağladığı için düzenli olarak kullanıyorum. Sürülmesi oldukça ağır bir ürün, margarin gibi, ancak işe yarıyor. 

8. RoC Hydra+ Nemlendirici: Ben bu sene nemlendirici olayında geçmiş senelerin aksine biraz farklı davrandım. Yüzümün kuruduğunu hissetmediğim zamanlarda hiçbirşey kullanmadım, sadece fix+ sürüp çıktım evden. Yazın da güneş koruyucunun altına ayrıca birşey sürmedim. Ancak kuruma hissettiğim zamanlarda da her zaman başucumda olan Body Shop Seaweed Day Cream bana pek yetmedi. Ekstra neme ihtiyaç duyduğumda hep Roc Hydra’yı kullandım ve memnunum. 

9. Bioderma Sebium Foaming Jel: Bu jel Bioderma Sebium serisinin klasik yüz yıklama jeli, karma ve yağlı ciltlere öneriliyor. Sanırım iki büyük galon bitirdim bundan, üçüncüyü de aldım. Bildiğiniz yüz yıkama jeli, ancak oldukça yumuşak temizliyor. Hani bazen başka jellerle yıkadığımızda yüzümüzde fazla bir gerginlik olur ya, işte bu ürünle olmuyor, günlük kullanmaya çok uygun bir jel ve oldukça uzun ömürlü. Büyük boyunu yaklaşık 8 ay kullanıyorum ben, sabah-akşam yüzümü yıkayarak. 

Genel olarak bakmak gerekirse, cilt bakımında artık benim için Body Shop ve Bioderma bir klasik. Body Shop’ın Seaweed, Bioderma’nın ise Sebium serisi benim cildime gerçekten çok yarıyor. Her ürün herkeste aynı sonucu vermeyebilir, cildiniz için doğru ürünleri bulmak aslında sizin cildinizi ne kadar tanıdığınız ile alakalı bir durum. 

2012 yılı içerisinde de La Roche Posay ve Murad markasının cilt bakım ürünlerini denemeyi düşünüyorum, hadi bakalım kısmet, bu liste 2012 sonunda nasıl değişecek hep beraber göreceğiz :) 

Sizin 2011 cilt bakımı jokerleriniz kim? 

Paylaşırken cilt tipinizi de belirtirseniz okuyanlara daha çok yardımı olacaktır!

12.12.2011

2011 Favorileri {Makyaj}

Artık Makyaj Çantam Blog’da geleneksel hale gelen yıl sonu favorilerini açıklama zamanım geldi çattı. Yıl sonu favorilerinden bahsederken genellikle o yıl içerisinde keşfedip, sıkla kullandığım ürünleri seçmeye çalışıyorum, belki benim seçimlerimi siz de seversiniz diye de paylaşıyorum. 2008, 2009 ve 2010 favorilerimi de dilerseniz görüntüleyebilirsiniz.



Bu ürünü zaten bitirmeye oldukça yaklaştım, yakında taze bittiler serisinde karşınıza çıkar. Benim için çok başarılı ve pratik bir ürün oldu. Pudranın pul pul olmasından şikayet edenler, yüze yedirilebilir krem pudra arayanlar, yüzümde bir canlılık olsun ama incecik olsun, suratım kek gibi olmasın diyenler, işte bu ürün sizin için şüphesiz ki düşünüldü! Some Kinda Gorgeous, edindiğim günden bu yana makyaj çantamdan hiç çıkmadı ve günlük olarak kullandım. İnce yapısı, çabucak yüze yedirilebilir olması ve paraben içermemesi en sevdiğim özellikleri! Biter bitmez tekrar alacağım.


Öğleden sonraları parlayan T bölgesi, göz altından sıcakta akıp giden kapatıcı, far bazına rağmen çizgi çizgi olabilen far sahibi iseniz siz de benim gibi yağlı ciltten muzdaripsiniz demektir. Şimdiye kadar abartmıyorum en az 50 tane matlaştırıcı pudra denemişimdir. MAC Blot Powder bu kategorinin açık ara birincisi. Bugüne kadar ondan daha iyi bir transparan+sabitleyici+matlaştırıcı pudra kullanmadım. Burun ve alın bölgeme parlamaları önlesin diye sürüyorum. Far bazı sürüp, far sürmeden once, farımı sabitlesin diye göz kapaklarıma sürüyorum, göz altı kapatıcımı sabitliyorum ve bu ürün İzmir’in ağustos sıcaklarında bile beni yarı yolda bırakmıyor. Sanırım detaylı yorumunu blogda yapmadım, hatırlamıyorum, ama en az 6 aydır makyaj çantamda bu ürün ve bitmek üzere, biter bitmez tekrar alacağım ve bundan sonra başka bir matlaştırıcı pudra denemeyeceğim, o derece memnunum.



MC’nin göz kalemi sorunsalı hiç bitmez, bitemez. Her sene bir düzine siyah kalem alırım. Bugüne kadar çok az kalem gözümde sabit durdu. Simsiyah olmasına bayıldığım, MAC Feline ve MAC Smolder göz kalemleri bile maalesef gözümde akma yapıyor. Ancak, INGLOT AMC Göz kalemi benim gözümde en uzun sure dayanan kalem. Bu sene bundan iki tane bitirdim siyahından. Üçüncüyü de yarıladım. Yine tekrar aynısından alacağım. Her ne kadar MAC Feline gibi “siyahın da siyahı” olmasa da, dayanıklılıkta tek geçiyorum.



Yine blogda size bahsedemediğim bir ürün daha. They’re Real da They’re Real denirken kayıtsız kaldığım ama sonradan dayanamayıp da aldığım bu ürün sanırım mascaraların kraliçesi. Sizi bilmem ama, aslında benim şu ana kadar kullandığım en pahalı mascaralardan biri, ancak gerçekten eşsiz. Kirpikleri HEM hacimlendirip HEM uzatmasına bayılıyorum. Bir ara vakit bulup ayrıntılı yazacağım size bunu. Bu ürünü 2011’in son çeyreğinde kullandım ancak bunu kullandıktan sonra artık elim tekrar başka bir rimele alışır mı bilmiyorum. Çok ama çok memnun kaldım, gerçekten fiyatına sonuna kadar değiyor.



Galiba bu yıl, ilk kez, başka bir marka ruju MAC rujlarımdan daha çok kullandım. Bu ruj gerçekten bir efsane, benim ten/yüz renklerime çok ama çok yakıştı, belki herkeste aynı sonucu vermez bir şey diyemiyorum ama ben BAYILDIM. Bu yıl ne renk makyaj yapsam elim bu ruja gitti. Hem doğal, hem oldukça feminen, hem de bol nemlendiricili. Bir kadın bir rujdan başka ne bekleyebilir ki? Mutfağa gidip ıspanak mı soysaydı yani. Bu ruj benim için bir klasiktir, burada da böylece ilan edeyim. Hani ileride çoluğum çocuğum olup “anne ruju” diye bir kavramı öğrenirlerse, bu rujdan bahsediyor olacaklar, o derece.


Bu sene başında vurulup aldığım NARS’ın kalem gloss serisinde yer alan BAROQUE rengi, benim tam da aradığım parlak vişne rengi. Dudaklarımda vurgu istediğim tüm makyajlarımda sene boyunca bu ruju kullandım. Günlük kullanıma çok uygun gelmeyebilir size ama sizin sürüş tekniğinize gore her ortamda kullanılabilecek bir ruj. Üstelik benim gibi “gloss insanı” iseniz tam da aradığınız ürün olabilir!


Bu fırçalara sahip olduğumdan beri MAC ve INGLOT yüz fırçalarımı galiba hiç kullanmadım. Bu fırçalar benim kullandığım ürün tipleri ile çok başarılı bir performans gösterdi ve bu serideki üç fırçayı da her gün ama her gün kullanıyorum, bir tane ama bir tane bile kıl dökmediler. Fiyat/performans oranı gerçekten çok iyi.



Her gün iki kez gözaltı kapatıcısı süren bir insan olarak {evet bu blog yazarı bir kurbağadır!} fırça ile yedirilen göz altı kapatıcılarından bıkmışken Benefit Boiing ile tanıştım. Parmak uçlarıyla çabucak uygulanan ve iz bırakmayan bu ürün, pratikliği ile gönlümü çeldi. Şimdiye kadar denediğim en zahmetsiz uygulanan, parmakla sürülürken oraya buraya iz yapmayıp çizgileşmeyen bir kapatıcı, severek kullanıyorum.


Yahu bu ürünler iyi hoş da adı bir tuhaf, robot gibi. Neysem, NARS illuminator ailesiyle bu sene içerisinde tanıştım. İlk başta “ay kullanamam pek zahmetli her yerim sim olur” filan diye düşünürken bir bakmışım çantamda her gün illuminator ile geziyorum. Yüzünüze birkaç dokunuşla canlılık katan illuminatorlerin kullanım şekli sizing hayalgücünüze kalmış. Ben bazen makyaj yapmaya, yüzümün her yerine ayrı bir ürün kullanmaya çok üşeniyorum. Öyle zamanlarda yüzüme kapatıcı, pudra ve kalem sürüyorum. Bir adet illuminatörü allık gibi yanaklarıma, far gibi göz kapaklarıma ve parlatıcı gibi dudaklarımın ortasına sürüyorum. Bu yaptığım ne kadar doğru bilmiyorum, siz siz olun denemeyin. Ama ben yapıyorum işte.


Geçmiş yıllardaki en iyi aydınlatıcı favorim hep NARS Albatross olmuştur ancak Copacabana onu havada karada yener beyler bayanlar.  Hani şu dergilerdeki “keskin yanaklar” olayı var ya. Hah işte, anladım ki o yanaklar hep Copacabana ile yapılıyormuş. Benim için bu ürün açık ara ile “2011’in en iyi aydınlatıcısı”dır.

* * *

Daha yazsam yazarım ama bence on ürün yeter. Dikkat ettim ki allıklardan bahsetmemişim. Kısaca, bu sene içerisinde en çok kullandığım allıklar, MAC Get Away Bronze ve NARS Amour oldu. 12 ayın 6’sında kesin bunları sürmüşümdür. Fondöten sürmem gerektiğinde ise MAC Pro Long Wear tercih ettim ve bu tercihimi de değiştireceğimi düşünmüyorum. Genel olarak 2011 yılında özel zamanlar dışında pek far kullanmadım, bu sene benim için “eyeliner yılı” idi. Far süresim geldiğinde ise sadece MAC kullandım diyebilirim.
Cilt bakımı ve oje favorilerimi de ayrıca yazacağım. 

Peki, bu yıl sizde iz bırakan ürünler neler, benimle paylaşır mısınız? Belki o ürünler benim de 2012’de favori listeme girebilir!

Son not: Bazılarınız “yahu listede bir tane ucuz ürün yok” diyebilir, hemen açıklayayım. Malum, 2011 Nisan ayından itibaren hayatımıza yurtdışından kozmetik alma yasağı girdi. Ben drugstore ürünleri çok ucuz olduğu için dışarıdan bolca alırdım, ancak Türkiyede 30-40 milyona satılan bir drugstore pudrayı alacağıma, ~yirmi lira daha fazla verip daha üst sınıf markaları tercih etmeye başladım.

7.12.2011

Clinique Happy Mutluluğun Hikayesi


CLINIQUE HAPPY Sürün ve mutlu olun. 

Mutluluğun hikayesi Yıl 1997, Clinique yine çarpıcı bir projeye imza attı ve mutluluğu şişeledi. Yeni, canlı, enerjik, çarpıcı ve benzersiz bir parfümü piyasaya sundu. 

Şimdi Clinique yeni yıla girerken herkesi mutluluğun kokusu ile tanıştırmak için benzersiz bir kampanya başlatıyor. Kampanya kapsamında sadece aralık ayına özel Happy, Happy Heart Bayan parfümleri ile Happy For Men erkek parfümünün 50 ml’lik özel boy ürünleri 137 TL yerine sadece 69 TL’den satışa sunuluyor. Siz de sevdiklerinizi mutluluğun kokusu ile şımartmak istiyorsanız bu benzersiz fırsatı kaçırmayın.

Clinique mutluluğu sosyal medyada da paylaşarak artırıyor. Yeni yıl öncesi aralık ayını mutluluk ayı ilan eden Clinique sosyal medyada benzersiz bir uygulamaya imza atıyor. Pek çok film yapımcısına “sence mutluluk nedir?” sorusunu soran Clinique, bu soruya cevap olarak yapımcıların çektiği binlerce videodan, mutluluğu en iyi anlatan 6 tanesini seçti. 

6 Aralık itibariyle Clinique Türkiye; facebook sayfasında tüm dünya ile aynı anda bu videoları yayımlamaya başlıyor. Bu videolardan en beğendiğini arkadaşlarıyla paylaşan her 100. kişi mutluluğun kokusu Happy’i hediye olarak kazanma şansını yakalarken. Beğendiği mutluluk videolarını en fazla sayıda kişi ile paylaşan ilk 25 kişi ise orijinal 50 ml Happy bayan ve erkek parfümünden oluşan özel bir set kazanma şansı yakalayacak. 

Siz de aralık’ta mutluluğunuzu artırmak istiyorsanız Clinique’i takip etmeye devam edin.

{basın bülteni}

Bioderma Sebium Exfoliating Jel


Gün geçmiyor ki siyah noktalar başımıza musallat olmasın. Hele benim şu burnumun ucu ve burnuma birleşen yanak kenarlarım inanılmaz derecede siyah noktadan çekmekte.

Bu bölgede gözeneklerim zaten geniş, peeling kullanmayı ihmal edersem bu boşluklar hemencecik siyah noktaya dönüveriyor. Bu yüzden ben haftada 3-4 kez mikrogranürler içeren temizleyicilerle yüzümü yıkamayı, sadece jel ürünlere tercih ediyorum.

Bu kategorideki favorim yıllardır Lancome Exfoliance Clarte idi. Ama artık ondan daha iyi bir ürün buldum: Bioderma Sebium Exfoliating Gel. Cildi yaralayıp yormadan arındırma işini çok güzel gerçekleştiriyor. Sonrasında tahriş olmuş bir cildim olmuyor ve ekstra neme ihtiyaç duymuyorum.

İçerisindeki granürler oldukça ince, zaten bunlar ne kadar ince olursa o kadar hatır-hutur hissinden uzak oluyor. Gerçekten başarılı, şu sıralar severek kullanıyorum.  

Bu arada Bioderma sanırım benim için 2011'in en iyi cilt bakım markası oldu. Gerçekten şimdiye kadar bu markadan ne denediysem beğendim.