15.06.2014

MC ile Kısa Kısa.. #8

Uzun bir aradan sonra yine herkese merhaba desem, biliyorum bana kızacaksınız çünkü çok tembel bir blogger oldum ben! Bir yıl olmuş şuralara girip bakmayalı. Herkesin hayatında alışkanlıklarından sıyrıldığı bir dönem oluyor, benimki de buydu galiba. Bu haftasonu için kendime söz vermiştim, blogum ve sosyal medya hesaplarıma şöyle bir bakacağım diye.. Girmişken de kısaca yazayım dedim bu aralar bende ne var ne çok. Uzun yazı yazmayı beklesem zaman gelmeyecek, bu sebeple bir kısa kısa yazısı ile daha karşınızdayım!

Bir süredir yürüyüş ve spor yaparken rahat edeceğim, altı dümdüz olmayan x bir spor ayakkabı arıyordum, açıkçası biraz da fiyatı uçuk olmayan bir şey istiyordum. Nike'ın bu modeli bir ara Boyner'de indirime girmişti, kaçırmadım aldım tabi. Çok da memnunum, bu aralar gerçekten fiyatı makul sınırlarda olan bir spor ayakkabı bulmak güç.


Zaman geçiyor, uzun zaman oldu filan diyorum da, ben de aynı kalmıyorum tabi. Yolun yarısına birkaç tık var benim için, ufaktan da vücutta bazı arızalar çıkmaya başladı. En çok övündüğüm şey iyi görüşüm ve fil gözlerine sahip olmamdı o_o (çünkü en uzaktaki tabelayı bile okurum), taa ki birkaç ay öncesine kadar.. Baktım bilgisayar başındayken gözümde bir seyirmedir gidiyor, dedim ben bir göz muayenesine gideyim.. Ama kendine güven hat safhada tabii o ışıklı tabeladaki harfleri okurken, hani çok iyi görüyorum ya.. İşte o öyle değilmiş! Her şeyi yalan yanlış okuyunca, bir gözümde hipermetrop, diğerinde astigmat ortaya çıktı ve en azından mutlaka çalışırken veya okurken gözlük takmam gerektiği gerçeği. Yahu bu gözlük olayı ne zormuş. Başkalarında çok tarz görünen o gözlükleri denemeye başlayınca insan, giderek ne kadar kabak kafa olduğunu fark ediyor :)

Gözlük seçme hikayem tamamen ayrı bir potansiyel blog yazı konusu ama, yaklaşık 60 gözlük takıp, her biriyle fotoğraf çekildikten sonra bu arkadaşta karar kıldım. Şimdilik kendisiyle iyi geçiniyoruz, ben de kendimi avutuyorum, "ama stil oldu bu" falan şeklinde. Makyaj olayını etkiliyor tabi, rimelleri daha az sürmek gerekiyor. Gözlüklü makyajseverlerin önerilerine açığım :)


Bu küpeleri çok sevdiğim bir dostum bana hediye etti. Aldığımdan beri haftada 2-3 kez takıyorum, çok güzeller ve çok baykuşlar ^_^

Avon Sensuelle bana geçen yıl basın kiti ile gelen bir parfümdü ve ben kokusunu çok sevdim, kullanmaya devam ettim. Kokusu bana La vie Est Belle'yi hafif andırıyor ve fiyatı da makul olduğu için favori günlük parfümlerimden birisi haline geldi.


Uzun süredir setting powder olarak kullandığım son MAC Blot Powder'ımın da dibine gelince, yeni bir pudra almam gerektiğini farkettim. Bu arada son dönemlerde birçok üründen sıkıldım, çok daha doğal ve sade ürünleri tercih eder oldum. Genelde kapatıcı+kalem+pudra+rimel+aydınlatıcı olarak hayatıma devam ediyorum (evet bu benim için sade bir makyaj!). Blot Powder'da bitince, methini hep duyduğum NARS Light Reflecting Pressed Powder'ı denemeye karar verdim. Birkaç tane mağaza gezdikten sonra sonunda bir Sephora'da buldum ve aldım! Gerçekten denildiği kadar varmış, çok hafif, ince, parlamayan ve doğal bir pudra. Bütçesi biraz yüksekçe ama kolay bitecek gibi duran bir ürün değil. Her gün kullanmama rağmen daha üst tabakasındayım..

Klasik kapatıcım Benefit Boing'den, Benefit'in Fake Up isimli başka bir kapatıcısına transfer oldum. Bunun uygulaması çok daha pratik ve göz altlarımı daha da nemlendiriyor ve daha yumuşak uygulanıyor. Son bir yılda bu da üçüncü alışım sanıyorum.

Bu alttaki fotoğraflar da geçtiğimiz dönemlerdeki yurtdışı seyahetlerimden. Bazılarını sanırım Instagram hesabımda paylaştım, görmeyenler için burada da dursun. Fotoğraflar Boots mağazasından. 


Bir yazıyı bitirmenin en tatlı yolu sizce bu güzelliklerden geçmez mi? Bence geçer ^_^


Tekrar görüşmek üzere,