31.08.2010

Hızlı Gündüz & Gece Makyajım

İşyerinde kullandığım aynı makyajı iş çıkışı bir partide de kullanmam gerekti geçenlerde ve tekrar elimdeki makyajı silip, yapacak vaktim yoktu. İşe giderken yanımda takma kirpik ve yapıştırıcı götürdüm.

Akşam katıldığım partide WC'de kirpikleri taktım. Hızlı & uyduruk oldu ama o karanlıkta kimse farketmeden günü kurtardım.

Tedaviden önce:


day

Tedaviden sonra:

night


Kendime not: Gözünün dibine objektifi dayayıp süper makroda fotoğraf çekme. Çekersen işte böyle kırışıklık sendromuna girersin.


- Tüm göz çevresine ve göz pınarlarına Lancome Effacernes Concealer, MAC #224 fırça ile.
- Göz kapağından kaş altına kadar MAC Painterly Paint Pot, Bare Minerals Concealer Brush ile.
- Göz pınarı çevresine NARS Alhambra I, MAC #219 ile.
- Baz renk olarak tüm göz kapağına NARS India Song MAC #239 ile.
- Göz yuvarlağı 1/2'sine Hard Candy Make Believe I, MAC #239 ile.
- Crease bölgesi ve dış V'ye NARS Eurydice II, INGLOT #6SS ile.
- Bobbi Brown Longwear Eyeliner Gel, INGLOT #31T ile.
- INGLOT takma kirpik, bu kez biraz dışa doğru taktım.

Marjo'nun Başarısı {IFW Backstage}

Marjo'nun Başarısı

Duymayan, görmeyen kaldı mı bilmiyorum. Karamel ve Hersheyler yazdı, ben de Face ve Twitter hesaplarımda paylaştım ama gözden kaçsın istemediğim için buradan da tekrar ediyorum.

Ilk istikrarlı makyaj bloggerlarından biri olan Marjo, Türkiye'de ilk kez, "makyaj bloggerı" sıfatıyla bir organizasyonun sahne arkasına davet edildi ve olup bitenleri güzel fotoğraflar ve akıcı diliyle blogladı.

Ben bu olayı Türk Makyaj Blogları için bir kilometre taşı olarak görüyorum. Marjo'yu da başarısı için tebrik ediyorum. Hâlâ okumadıysanız, Marjo'nun IFW sahne arkası makyaj yazısı için buraya TIK!

30.08.2010

2010 Emmy Ödülleri Makyajları

2010 Emmy Ödülleri de geride kalırken, bana da kırmızı halıda endam eden ünlülerin makyajlarına dair birkaç kelam etmek düştü.

Kırmızı halı makyajında bu sene de sadelik ön planda. Genelde hafif takma kirpik, siyah liner, mat kırmızı rujları ve doğal allıkları görüyoruz. Böyle bir ödül töreni Türkiye'de olsa sanırım herkes gözünü kaşını yaldıza boyayıp giderdi, oysa bakınız bu hanımlar ne kadan da sadeler.

Vergara'nın ruju ve allığı ten rengine yakışmış. Beğendim.


2010 Emmy Odulleri Makyajlari

Maria Menounos'da domates kırmızısı bir ruj, bolca mascara ve doğal bir allık görüyoruz..

2010 Emmy Odulleri Makyajlari

Lauren Graham'ın rujunu sevmedim, ancak siyah kalem ve yüzün geriye kalanı doğal gözüküyor..

2010 Emmy Odulleri Makyajlari

Kim Kardashian her zamanki gibi iddialı kirpikleri, nude ruju, güneşte yanmış gibi duran allığı ve göz içine çektiği ten rengi kalemiyle dikkat çekiyor.

2010 Emmy Odulleri Makyajlari

Keri Russell nude ruju, gümüşi farı ile makyajını kendine çok yakıştırmış. Çok doğal ve şirin gözüküyor.

2010 Emmy Odulleri Makyajlari

Jewel da kırmızı ruj seçenlerden ancak makyajında çözemediğim bir başarısızlık var..

2010 Emmy Odulleri Makyajlari

Jayma Mays'in göz makyajını beğenmedim, ben olsam daha çekik bir ifade isterdim. Ruju fena değil.

2010 Emmy Odulleri Makyajlari

Heidi Klum'da bol takma kirpik, ışıltılı far ve yine göz içinde açık renk kalem görüyoruz. Beğendim.

2010 Emmy Odulleri Makyajlari

Dianna'nın göz makyajına bayıldım! Gerçekten benim tercih edeceğim bir makyaj olmuş.

2010 Emmy Odulleri Makyajlari

Christina Hendricks'in menekşe tonlarındaki göz makyajını çok beğendim. Makyajında kullanılan bütün ürünler Lancome imiş. Bilin bakalım kullanılan concealer ne? Elbette Lancome Effacernes!!

2010 Emmy Odulleri Makyajlari


İşte böyle. Sizin Emmy 2010 ünlülere dair düşünceleriniz neler, makyajları nasıl buldunuz?

Fotoğraflar: Just Jared

28.08.2010

Kırmızı Ruj ve Işıltılı Loreal Gloss

Dünkü kırmızı ruj yazısının üzerine bugün sürdüğüm kırmızı ruju da fotoğraflamasam olmazdı, çünkü bu kombinasyonu çok sevdim.

MAC Russian Red Lip Glass üzerine L'Oreal Glam Shine Tempting Pink'i (*) sürdüm.

red lips 3

Ortaya çıkan görüntü düşündüğümden çoook daha güzel oldu. L'Oreal Glam Shine 114 kırmızı rujumu resmen üç boyutlu gibi gösterdi.

red lips 1

Bu arada Glam Shine gloss'ların sim yapısını merak edenler.. MAC To the Beach koleksiyonundaki lip glass'ların ışıltısına benziyor aynı.

red lips 2

Siz ne düşünüyorsunuz, fazla mı abartılı olmuş? Ben bugün böyle kullandım artık. Bu arada fotoğrafları güneş ışığında çektim, ışık olmayan ortamda daha koyu kırmızı, ışıkta daha turuncumsu gözükmüş ama aslında MAC Russian Red bildiğiniz kırmızı.


(*) L'Oreal Glam Shine Tempting Pink, L'Oreal Turkiye tarafından deneme amaçlı gönderilmiştir.

27.08.2010

Ayşegül'ün Kırmızı Ruju

INGLOT MATTE LIPSTICK NO 408 RED KIRMIZI MAKYAJ KALICI MAKYAJ

Benim sürdüğüm ruja benziyor mu sizce? Ben renklerini çok yakın buldum. Bu INGLOT 408 Matte.

Küçük Sırlar Dizisi ile ilgili olarak Salıncakta2Kişi'nin bu yazısını da okumanızı tavsiye ederim.

Coming Soon..

loreal paris

Kısa bir süre sonra bu ürünlerden bahsederek Eylül ayı beraberinde yavaş yavaş sahalara geri dönmeyi düşünüyorum.

Bu arada FormsSpring okurlarımdan birisi, bana göre "en beğendiğim ürünler" yazısı istedi. Hazır istekleri sıralamışken, bana "yakın zamanda şunu yaz, bunu kullan, şunu swatchla" demek istiyorsanız şimdi tam zamanı!

OPI Obscurtiy + Nevermore

OPI’nin 2010 Halloween için hazırladığı Go Goth ojelerden ilk kez bugün sürdüm. OPI Obscurity mat bir siyah, iki kat ondan sürdüm.

 OPI Obscurtiy Nevermore oje trendleri

Sonra bu görüntü beni çok sıktı, bazı tırnaklarıma OPI Nevermore ojeyi tek kat geçtim.

 OPI Obscurtiy Nevermore oje trendleri

Geçen sezon ortalık mat oje trendinden kırılıyordu hatırlarsanız. Ben bütün bir sezon boyunca hiç mat oje almamıştım, hatta bu sürdüğüm ilk mat oje olabilir, sürerken zorlandım biraz, fırça izleri filan belli oldu. Bir sonraki sürüşe daha iyi yapabileceğimi ümit etmekteyim.

Top coat daha sürmedim. Bakalım top coat olmadan kaç gün kalacaklar tırnaklarımda, onu deneyeceğim.

 OPI Obscurtiy Nevermore oje trendleri

26.08.2010

Konu dışı: MolPed

Dün ofisten çıkarken kargocu bir paket bıraktı. Yolda merak edip açtım, bu inanılmaz şirin kutu çıktı!!

Kimseden paket beklemiyordum, "ayyy kocam bana süpriz mi yaptı acep?" diye düşünürken...

molped1

Bu paketin aslında MolPed tarafından gönderildiğini farkettim. Denemem için iki paket ped ve USB serinletici fan!

Hayatımda bu kadar şirin birşey görmedim, USB'ye takıp denedim, tatlı tatlı serinleten şirin birşey! :)


molped2

MolPed fırsatlarından haberdar olmak ve ürünler hakkında bilgi almak için, tık!

24.08.2010

INGLOT O2M Breathable Oje

Bu oje serisi INGLOT’ta yeni çıkmış, tırnağa nefes aldırabilen oje diye tanıtılıyor. Serideki renkler de çok başarılı, başlangıç olarak sadece bu rengi aldım. Aslında o gün INGLOT’a Serrose ile girdiğimizde “ben bugün buradan hiçbirşey almayacağım!” diye kendi kendime direniyordum ki, Özgür Bey bana bu rengi gösterince dibim düştü, aldım tabii ki.

 INGLOT O2M Breathable Oje

Renk muhteşem, gerçekten muhteşem. 4-5 gündür tırnağımdaydı, bugün çıkarttım artık. Bu rengin numarası 644. Yine bu ojenin içerisinde Toluene vs gibi maddeler bulunmuyor.

Bu arada ben niye bu kadar ojeci oldum bilmiyorum? Yaz sıcaklarından makyaj yapmadıkça kendimi ojelere verdiğim veya Zuzu, Öykü, Marjo ve diğer muhteşem oje blogcuları beni baştan çıkardıği için.. Bilemiyorum :)

OPI Go Goth Ojeler :)

Şu yazımda sizlere OPI'nin Cadılar Bayramı'na özel çıkaracağı ojeleri ağzım sulanarak okuduğumu anlatmıştım ya hani..

OPI Go Goth Ojeler

Ipek bana bunların satıldığı ebay linklerini göndermişti, ben de Ebay'deki Glitzandglamorize isimli satıcıdan sipariş vermiştim. First Class shippingle ojelerim bugün elime geçti, nasıl mutluyum anlatamam. Ipek'e de çok teşekkür ediyorum :D Muhtemelen bu hafta bu ojeleri sürerim, sürdükçe yayınlarım.

OPI Go Goth Ojeler

Ojeler shippingle beraber 13$'a geldi bana.

XoXo.

20.08.2010

Hande'nin Renkli Manikürü

Uzun bir aradan sonra merhaba Makyaj Çantam okurları.

Beyaz oje sürmenin zorluğunu sanırım biliyorsunuzdur. Dün 3 kat sonunda hala çizgiler olduğunu gördüğümde kamufle etmem gerektiğini düşünüp bu manikürü yaptım ben de.

Hande'nin Renkli Manikuru

Noktaları bir fırça arkası yada toplu iğne başıyla sizde kolayca yapabilirsiniz.

Hande'nin Renkli Manikuru

Hande'nin Renkli Manikuru

Tonlamalar ise tamamen hayalgücünüze kalmış.Yaz bitmeden deneyin derim mutlaka.Umarım hoşunuza gitmiştir..

Hepinize sevgiler...


Hande, renkli manikürünü çok beğendim, özellikle grupladığın renk tonları çok hoşuma gitti, harikasın, yine görüşmek üzere.

19.08.2010

Rimmel 310 Red Carpet Oje

Rimmel’in ojeleriyle şimdiye kadar pek yıldızım barışmasa da, ucuz buldukça almışım da almışım, sür sür bitmedi. Daha önce Rimmel’den nar çiçeği ve pembe sürmüştüm.

Bu oje de yine bir kasa kurbanı. Kendisi Rimmel 60 Seconds Red Carpet 310. Yani kasa önünde ucuz görüp aldıklarımdan. Rimmel’de ojeler normalde biraz daha pahalı, ben bunu 3 liraya almıştım, sanırım satmayan bir renk, bilemiyorum.

 Rimmel 310 Red Carpet Oje

Oje tek katta hiçbirşeye benzemiyor ancak iki katta kendiliğinden sedefli güzel bir yılbaşı kırmızısı haline geliyor. Bu ojeyi ben yaratıyor olsam adını Red Carpet değil, Xmas Red filan koyar ve bir holiday set’e dahil ederdim, tam bir yılbaşı rengi ve bana başka birşey çağrıştırmıyor.

Rimmel’de daha önce yaşadığım fırça izi belli etme sorununu bu renkte yaşamadım. Kolay sürüldü, çabuk kurudu ama dediğim gibi, sıradan bir renk. Ucuz bulursanız çeşit olsun diye alın derim.

Bu ara niye göz makyajı, lotd vs yok diye sitem eden sevgili dostlar. Şu sıralar göz makyajında jel eyeliner ve sedefli birkaç kalem dışarısında hiçbir atraksiyonum yok, malumunuz iğrenç bir sıcak var, sabahları uyku sersemliğinden lotd çekmeye de vakit bulamıyorum. Hele bir Eylül ayı gelsin, havalar serinlesin, her gün eskisi gibi orası mor burası yeşil makyajlar yapayım, çekerim. Zira blog için makyaj yapmaya maalesef vaktim yok, ancak gerçekte makyaj yapar ve vakit bulursam fotoğraflıyorum. Mucuk.

18.08.2010

Upcoming MAC Collections

Bu aralar MAC’te koleksiyon bolluğu var. Bende de öyle bir his oluyor ki koleksiyonlar arttıkça seçtiğim ürünler azalıyor.

Bir kere artık karar verdim, kullanmayacağım birşey almak istemiyorum. Bende koleksiyon mantığı yok, aldığım herşeyi kullanmak istiyorum çünkü.

DigiPops koleksiyonunu dazzle lipstick’lerden dolayı heyecanla bekliyordum ama swatchları iyice inceledikten sonra hızım biraz düştü. Düştü çünkü çoğu renk bana dupe bulunabilir geldi. Mesela Oriflame’in ultrashine rujlarının dazzle lipsticklerden çok bir farkı yok bitiş olarak, evdekilerle kıyasladım. Bu yüzden Digi koleksiyonlarının üzerine koca bir çizik attım.

Alice + Olivia pigmentlerin öne çıktığı bir koleksiyon oldu. Pigmentleri seviyorum, seviyorum ama kullanmıyorum. Pratik gelmiyor, makyajımı hep işte yaptığım için taşıması zor oluyor. Bu yüzden bu koleksiyonu da pas geçtim.

Dare to Wear kocaamaaan bir koleksiyon ama renkler benim için fazla mat ve canlı. Pas.

Viva Glam Lipglass’lar çıkacak bunlardan alabilirim.

Fabulous Felines güzel ve büyük bir koleksiyon bir lipglass ile bir quad almayı düşünüyorum.

MAC for Rodarte’den birşey almayacağım.

Nail Trend’den bir oje alabilirim.

Prolong Wear serisinden hiçbirşey almayacağım.

Upcoming MAC Collections

AMA....

Venomous Villains koleksiyonundan almayı düşündüğüm bir sürü şey var, sanırım kendimi ona saklayacağım! Sizin planlarınız neler, wishlist yaptınız mı?

17.08.2010

Eski kremlerle ne yapılır?

 Eski kremlerle ne yapılır

Kızlar, eskiyen veya tarihi geçmiş veya alıp beğenmediğiniz yüz kremlerinizi ne yapıyorsunuz?

Ben bu tarz kremleri bir sepette biriktirip, ayaklarıma ve dirseklerime sürüyorum! : )

16.08.2010

Taze Bittiler .. #8

Ağustos ayında bitirdiğim ve çöpü boylayan kozmetik ürünlerim bunlar. Bazı şeyleri dalıp atıyorum ama olsun, bunlar baki kaldı :P

bu ay bitenler

1. SebaMed Feminine Intimate Wash: Aslında blogda bundan bahsetmeyi pek düşünmüyordum ama bu konuda kullandığım ürünlerle ilgili birkaç email aldım. Ben intim sabun olarak dr tavsiyesi ile bu ürünü kullanıyorum, bir problemim olmadı şimdiye kadar.

2. Laura Mercier Setting Powder Compact: Laura Mercier’in meşhur sabitleme pudrasının kompakt versiyonu. Bitti gitti. Bir süre bunu kullanmaya ara verip, Hard Candy ve Dr. Hauscka (ay bunu da bir türlü doğru yazamıyorum!) setting powderları kullanacağım. Bunun sebebi LM’yi sevmemem değil, aynı ürünü kullanmaktan sıkılmış olmam. Muhtemelen elimdeki ürünler bitince tekrar yine LM alırım.

3. Lancome Magnifique EDT Parfüm: Magnifique’i çok seviyorum zaten, bir şişe daha bitirdim bu ay. Tekrar Magnifique alacağım ancak EDP almayı düşünüyorum, EDT’lerin kalıcılığı beni tatmin etmiyor.

4. Body Shop Seaweed Clarifying Toner: TBS Seaweed serisinin toniğinden artık kaçıncı şişeyi bitiriyorum bilmiyorum. Bu dördüncü galiba. Ya da üç, emin değilim. Aynısından tekrar aldım, zira şu an Body Shop’ta Seaweed serisinde 2 al 1 öde var.

5. Lancome Bi Facil Travel Size: Çilekten almıştım, zaten ufacık bitti gitti. Bir şişe daha var bundan. O da bitince yine Bi Facil alırım. Bu ufak şişeyi atmadım, seyehate filan giderken birşeyler doldururum içine.

6. Arko Nem Mango Mandalina: Bu kremdeki enfes şeftali/tropik kokuya bayılıyorum, zaten çok ucuz, bolbol rahatça kullanıyorum. Bitirdim gitti. Şimdilik Body Shop indiriminden aldığım diğer kremleri kullanacağım, onlar bitince tekrar bakarız ne alacağıma.


Benden bu kadar, sizin bu ay bitirdiğiniz ürünler neler?

Konu Dışı: Yumoş & Rinso

Yumoş ve Rinso ailesi Istanbul’da hoş bir blogger etkinliği düzenlediler ve davetlilerle Park Flora Botanik Bahçesi’nde çiçekleri inceleyip keyifli bir gün geçirttiler katılımcılara. Ben Izmir’de olduğum için katılamadım ama güzel kokan bu iki şişeyi de beni unutmayıp gönderdiler. Gidemedim ama muhteşem çiçeklere gözüm takılı kaldı :D

 Konu Dışı Yumoş Rinso

Astım hastası olduğum için çamaşırlardaki toz deterjanlar bazen sorun çıkarabiliyor bende, çamaşırlar üzerinden yeteri kadar durulanmayabiliyorlar. Bu yüzden çamaşır yıkarken sıvı deterjanları tercih ediyorum. Yumoş ve Rinso’nun bu iki deterjanı da bir kozmetik blogcusuna yakışır derecede mis kokuyor, ikisini de beğendim. Zaten normalde de çamaşırlarımda yumuşatıcı olarak Yumoş Extra kullanıyorum.

ÇocuklaÇocuk blogu etkinlikten detaylı olarak bahsetmiş ve çok güzel fotoğraflar paylaşmış, detayları onun blogundan okuyabilirsiniz.

13.08.2010

Alessandro Oje – Sun Down

Geçen gün bahsettiğim Alessandro macerasından aldığım bir diğer oje de buydu, Alessandro 952 Sun Down.

 Alessandro Oje Sun Down

Bunu denemeden almıştım, keşke maviye yaptığım gibi bunu da tester’ından sürüp öyle karar verseymişim. Resimde gördüğünüz oje üç kat sürüldü ve hala alttan tırnak çizgim görülüyor. Ayrıca üçüncü katı sürerken bazı tırnaklarımda kabarcıklanma oldu niye oldu anlayamadım.

 Alessandro Oje Sun Down

Bu ojenin tek güzel yanı çok çabuk kuruması. Rengi de beğenmiştim aslında ama yukarıda bahsettiğim durumlardan dolayı maalesef çok uzun soluklu kullanabileceğimi düşünmüyorum.


* Resimleri güneş ışığında çektim.

12.08.2010

OPI Halloween 2010

Ay bu OPI beni vallaha da billahi de öldürecek, böyle güzel dönemsel koleksiyonlar, iç gıcıklayıcı ambalajlar, gizemli sloganlar filan, beni benden alıyor bu adamlar yahu. Bir oje markası bu kadar karizmatik olabilir mi?

OPI Halloween 2010Bunu o kadar çok istiyorum ki anlatamam. Ama avucumuzu yalarız, nerede bulucam bunu ben. Ühüü.

11.08.2010

Clinique High Lengths Mascara

Clinique’in birçok ürününü bugüne kadar kullanmışlığım vardır ama daha önce hiç Clinique rimel kullanmamıştım, bu bir ilk ve güzel bir başlangıç oldu.

Clinique’in daha bu ay yeni satışa çıkaracağı rimeli Clinique High Lengths Mascara’dan bugün sizlere bahsetmek istiyorum. Clinique Türkiye’ye de bu ürünü bana deneme imkanı verdiği için teşekkür ediyorum.

 Clinique High Lengths Mascara

Rimeli ilk kutusundan çıkarttığımda çok şaşırdığımı itiraf etmeliyim. Gördüğüm en ilginç fırçalardan birine sahipti High Lengths ve bir tarafı yeşil bir çizgi halinde kılsız bırakılmıştı.

 Clinique High Lengths Mascara

İlk kirpiklerime sürdüğümde doğru uygulamayı yapmak için birkaç kez denemem gerekti ama sonra işin sırrını çözdüm. Minik kılları kirpik dibinize oturtup, zig-zag yaparak yukarı doğru tek bir hareketle sürerseniz bu rimel işini çok çok iyi yapıyor. Üstelik kirpikleri kaldıran, kıvırıcı bir etkisi de var ki bu çok hoşuma gitti. Kirpikleri birbirine yapıştırmıyor ve tel tel ayırıyor.

 Clinique High Lengths Mascara

Nasıl mı? Şimdi elimizde bir adet hiçbir şey sürülmemiş kurbağa gözümüz var. Bakınız kirpikler düşük, göz altları mor, berbat bir göz işte:

 Clinique High Lengths Mascara

Hemen biraz concealer’ı göz altlarına, krem bir farı da göz üstlerimize sürüyoruz. Kaşlarımız toparlansın diye Clinique kaş kalemi ile onları biraz boyayıp, mascaramızın etkisini siz daha net görün diye hiç kalem filan çekmeden ve dahi kirpik kıvırıcı kullanmadan, sadece tek kat Clinique High Lengths mascara sürüyoruz.

Bakınız düşük kirpikler nasıl kıvrılıp kendilerine geliyorlar:

 Clinique High Lengths Mascara

İşte bu yüzden bu rimeli çok sevdim, tel tel ayrılmış kıvrık kirpikler! Sevmem için bir diğer sebepse, benim göz pınarıma yakın kirpiklerim çok minik ve o bölgeye genelde geleneksel rimel fırçaları ile ulaşamıyorum. Ancak Clinique High Lengths rimelin açılı fırçasıyla o bölgedeki kirpikleri boyamam sorun olmadı.

Tatile giderken yanımda yeni Clinique High Lengths rimelimi götürdüm, bol bol uyguladım. Şunu da söyleyeyim gün içinde sıcağa rağmen akma yapmadı. Göz makyaj çıkarıcı ile de kolayca çıktı. Memnun kaldım, hatta bu ürünü çabucak bitireceğim muhtemelen, yenisini satın alacağım bir ürün olacak.

Clinique High Lengths rimelin siyah ve kahverengisi var ve Türkiye için önerilen satış fiyatı 46 TL.

Bu rimeli sevgili Salıncakta Iki Kişi de denedi, onun yorumlarını okumak içinse buradan buyrun!


(*) Bu ürün Clinique Türkiye tarafından değerlendirme amaçlı gönderilmiştir, yazıda anlattıklarım ürünle ilgili yaşadığım kendi deneyimlerimdir.

10.08.2010

Alessandro Oje – Tuquoise Ocean

Bu ojeyi bir parfümeride sıra beklerken kasanın önünde görüp almıştım. İşte bu yüzden kasa önlerine ürün konmaması ve benim evden yarım saatliğine bile dışarı çıkmamam gerekiyor. Evde oturduğum haftasonlarında hiç para harcamıyorum ama iki saatliğine bile dışarı çıksam mutlaka birşeyler alıyorum. Hiçbirşey almasam kasa önü alışverişleri beni bitiriyor.

Neyse işte kasada sıra beklerken tek parmağıma sürmüştüm bunu. Opak olması ve zönk diye kuruması ilgimi çekti, seriden iki renk aldım. Bu sürdüğüm 955 numaralı Turquoise Ocean by Alessandro.

 Alessandro Oje – Tuquoise Ocean

Tek katıyla bile opak bir görüntü elde edebiliyorsunuz ama ben zaten katları ince tuttuğum için çift kat sürdüm.

Rengi çok hoşuma gitti, zaten deli gibi yanmışım, kontrast oldu.

Bu ojenin fiyatı 13 liraydı ben alırken, Douglas’tan almıştım.

İçindekileri fotoğraflayamadım çok minik ancak bu oje Resin ve Tosylamide içeriyor, onları zar zor seçtim.


Sizce nasıl, çok mu yağlı boya gibi duruyor?

Güneş Koruyucu Ürünler

Tatile giderken yanıma bu kez az ama öz güneş koruyucu ürünler aldım.

güneş koruyucu ürünler

1. Nivea Sun Invisible Protection Transparent Spray SPF30

Bu ürünü tatile çıkmadan önce Watsons’dan almıştım, kampanyadaydı, fiyatı uygundu ve görünmez yapıda olması ilgimi çekti. Tatildeyken vücudumu güneşten korumak için bu ürünü kullandım. Çok da memnun kaldım. Bir kere krem değil, görünmez incecik bir sıvı. Öyle yapışkan bir şey de değil. Tam aradığım güneş koruyucuydu kendisi. Odadan çıkmadan, denizden sonra, sürekli tekrar tekrar sürdüm ve memnun kaldım, vücudumda hiçbir yer pancar gibi olmadı, direk bronzlaştım. Tekrar tercih edeceğim bir ürün olacak. Detaylı olarak yazmıyorum şimdilik, isteyen olursa daha sonra tam bir review ekleyebilirim.


2. Clinique SPF35 Targeted Protection Stick


Bu üründen ne kadar memnun kaldığımı zaten anlatmıştım size daha önce. Tatilde de plaj çantamdan bunu hiç çıkartmadım ve göz çevresi, dudak kenarları, burun gibi sürekli olarak gerilen bölgelere sürdüm. Hatta bir ara ellerim acıdığında ellerime bile sürdüm diyebilirim. Bitmek üzere, resmen yedim koca ürünü! : )


3. Babe Facial Sun Screen Cream 50+ Oil Free


Babe’in bu kremini taa ne zaman Markafoni indiriminden almıştım. SPF50+ ve oil free olduğu için ona bir şans vereyim dedim. Odadan çıkmadan yüzüme hep bu kremi sürdüm. Gün içindeyse Clinique stick ile tekrar uygulama yaptım, bunu kullanmadım.

Babe kremden şu an için memnun muyum değil miyim karar veremiyorum. Koruması çok iyi, yüzüm çok güzel renklendi ancak sanırım bende sivilce yaptı bu ürün. Gerçi bilmiyorum, tatilde yiyip içtiğim pisliklerden dolayı da olabilir, bir süre daha kullanıp nihai kararımı öye vereceğim.


Sizin bu yaz güneş koruyucularınız neler?

9.08.2010

Ortaya Karışık Yazı

Ürün değerlendirmeleri, makyaj örnekleri, efendim far swatchları görmek isteyenler bu yazımı es geçsin. Bugünün tatilden dönüş rehavetiyle canım sadece geyik yapmak istiyor, biraz da günce moduna geçiyorum bugün affınıza sığınaraktan.

Malum, siz geçen hafta programlanmış yazıları okurken ben Datça’daydım ve arada bir hızlıca twitter’a bakmak dışında sanal mecra ile pek bir işim yoktu.

{Bu yazıdaki fotoğrafları büyük görmek için üzerlerine tıklayabilirsiniz.}

Biz Datça merkezde ufak bir pansiyonda kaldık ve ayırdığımız parayı dışarıda gezmek, yiyip içmek için harcadık. Ben pek “herşey dahil otel” insanı değilim. Hayatın içinde kalıp, sokakta gezmeyi daha çok seviyorum. Bu yüzden tatilimizi de böyle ayarladık. Hem daha ekonomik oldu.

Datça’nın da ilerisinde, Mesudiye köyünde “Hayıtbükü” isimli bir koy var. Sanırım Göcek koylarından sonra gördüğüm en güzel denize, ve Olympos’un eski halinden sonra gördüğüm en “uzak” ortama sahip yerlerden birisi. Hayıtbükü’nde “Ogün’s” isimli bir pansiyon var ama biz Datça’da kalıp, dolmuşla günübirlik gittik Hayıt’a. Yattığım kumdan çektiğim fotoğraf işte şu:

Ortaya Karışık Yazı
Gitmeden evvel kuaförüme gidip artık mordan başka her renge benzeyen seyrek gölgelerimi yenileteyim dedim. Ve kuaförümden kocaman bir fırça yedim. “Koca kız oldun, evli barklı kadınsın artık, vazgeç şu morlardan yeşillerden!” dedi. Ehe, “evli barklı kadın” sözüne hala gülmemden kelli, “tamam” dedim, “nasıl istersen öyle yap ama unutma ki koyu kahve boyaya gelirim yarın!”. Sonuç, saçlarımda çook seyrek kumral gölgeler.. Hadi dedim yaz saçı olsun, bir süre kalsın. Tatilde bronzlaşınca filan da gözüme o kadar kötü gözükmedi. Ama kışa doğru tekrar mor, bakıciiz.

Datça’da günlük gezi turlarına da katıldık. Bu fotoğraf Dilek mağarasından.. Şapkayı tanıdınız mı? Taktım kendisine. Teknenin üzerinde askılı elbise üzerine bolero, onun üzerinde gözlük, şapka ve spf50 koruyucu kremler.. Hayır japon değilim, sadece güneşten korunayım dedim. Omuzlarım ciğer gibi olsun istemedim. Tüm bunlara rağmen *sadece yüzerken* bile afrikalı ten rengine ulaşmayı 2 günde başardım. Yoksa bu kıyafetle birini takip eden manyak bir ajana benziyordum :P


Ortaya Karışık Yazı

Akvaryum koyunda bu yatı gördüm:



Kendisi tatyana’ymış. Fotoğrafta küçük gözüküyor ama bizim tur teknesinin yaklaşık 50 misliydi. Ben böyle ihtişamlı birşey görmedim arkadaş. Insanlar keyif olsun diye böyle birşey alıp içinde tatil yapıyorlar. Miçoluk yapan bir arkadaşıma sordum, “olm kaç paradır bu, bi trilyon filan mı?” diye. Gülerek cevap verdi, “dalga mı geçiyorsun, şu guleti bile 2 trilyona yapıyorlar, bu 5’ten fazladır”, dedi. Açıkta kalan ağzımı kapatamadım. Tey tey tey.

Tatile giderken evde her kıyafetimle gidecek fiks bir oje sürdüm, jokerim OPI Chick Flick Cherry. Üzerine de Sally Hansen Double Duty top coat geçtim. Bu fotoğraf tatilin 6. Gününde. Ojelerin parlaklığı geçti ama beni az hasarla idare ettiler. Kaliteli oje & top coat almayı bu yüzden seviyorum. Suya girip çıkmaktan buruş buruş beyazlayan etler de cabası. Oje fotoğraflarını hep ofiste çekiyordum, buyrun size tatil Makyaj Çantam’ı, uzanmışım kumlara, güneş damlar tenime:



Ortaya Karışık Yazı
Iskelede otururken şu siyah balıklar dibimden geçti durdu. Hatta bir ara ayaklarımı sallamıştım, sabretsem kesin ayaklarıma da dolanacaklardı. Sadece bu yaramazı bir karede yakalayabildim, hızlı yüzüyor meretler:

Ortaya Karışık Yazı
Bütün bir tatil boyunca INGLOT jel eyeliner’ım, UD De-Slick Spreyim ve MAC dazzleglass’larımı elimden düşürmedim. Tatilde makyaj düşünüyorsanız ne yapın ne edin sıcak ve tere en iyi dayanacak ürünleri seçin.

Ben denize giderken bile gözümde mascarasız olarak inglot jel eyeliner vardı ve akmadı!!!

Bu arada insan dünyanın en güzel yerine de gitse, döndüğünde kendi evi cennet gibi geliyor. Dün eve girdiğimde otelin nemli yerleri yerine yumuşacık halılarıma basıp, kendi mis yatağımda uyuyup, ocağımda çay demlemek ilaç gibi geldi.

Bu da böyle bir konu dışı yazısı olsun. Yarın size tatilde kullandığım güneş koruyucu ürünlerden bahsedeceğim.

Bu sıcaklarda tatil yapamayanlara sabır, evde zaman geçireceklere serin bir köşe, benim gibi ofis rutininde kalacaklara klimalı ortamda oldukları için en azından bir rahatlama, tatile çıkabileceklereyse iyi eğlenceler diliyorum. Yarın görüşürüz!

6.08.2010

Urban Decay De-Slick Setting Spray

Öncelikle bu muhteşem üründen sayesinde haberdar olduğum İpek’e kocaman bir teşekkür gönderiyorum.

Ve bu spreyi benim için USA’dan alan, pişiren, ham yapmamı sağlayan iki arkadaşıma, malum UD TR’de satılmuyor, onlar kendilerini biliyorlar {gizemli mod +on} : ) çok teşekkürler, sayenizde makyajı akmayan bir kız var artık. Tell the girls I’m back in town!

İpek şu videosunda, makyajını UD spreyle sabitliyordu. Onun kullandığı spreyin özellikleri farklıydı ama konuşurken seride matlaştırıcı etkili bir sprey olduğundan da bahsetti. Ben de bir yağlı cilt insanı olarak hemen araştırdım ve bu spreye ulaştım. Aslında Urban Decay De-Slick serisinde matlaştırıcı pudra vs ürünler de vardı ama şimdilik spreyle başlayayım dedim.

 Urban Decay De-Slick Setting Spray

Ilk kez uzun bir gece makyajlı durmam gerektiğinde kullandım. Spreyin üzerinde fondöten sürmeden önce ve makyaj bittikten sonra sıkın diyordu, aynen öyle yaptım, ne yapalım ben talimatlara sadığımdır :)

 Urban Decay De-Slick Setting Spray

Ne yalan söyleyeyim İpek’e ne kadar teşekkür etsem az. Şimdiye kadar kullandığım en iyi setting spray oldu UD’in bu ürünü. Gece 04’te eve döndüğümde pudram yüzümden akmamıştı, daha ne isteyeyim.

USA fiyatı sanırım 33$. Ve maalesef bu ürüne kavuşmanın tek yolu ya USA’dan size alıp gönderecek bir arkadaşınızın olması, ya da MyUs AmerikadanIste tarzı siteler kullanmanız.

Kesinlikle tekrar tekrar alacağım bir ürün, özellikle de belirteyim.

Bu ürün paraben içermiyor, UD hayvanlar üzerinde test yapmıyor. Bu yüzden de sonuna kadar desteklememiz gereken bir marka aslında. Türkiye'de olsa kesin alırdım herşeyimi UD'den.

 Urban Decay De-Slick Setting Spray

(*) Bu sizin için planladığım son yazı, Allahtan bir mani gelmediyse ve hâlâ sağlam olursam yarın Izmir’e dönüyorum ve Pazartesi sahalara dönmüş olurum.