26.08.2011

Sevilla Oje 110 {NotD}

Bu ojeyi geçen sene, Marjo’nun tırnaklarında duruşunu çok beğenip almıştım. 

Bu hafta biraz yoğun geçti ve ellerimle hiç ilgilenemedim, biraz manikürsüz kaldılar. Ben böyle durum olduğunda hemen ten rengi veya rakı beyazı bir oje sürüyorum çünkü bence bu renkler, karşıdan bakıldığında tırnağı temiz ve düzgün gösteriyor, en azından işten çakmayan meraklı gözlere karşı bir savunma oluyor! :)

2011-08-08_08.09.02 

Resimde gördüğünüz 110 numara sadece tek bir kat ve oldukça opak. Kalınca bir kat sürdüğünüzde doğal bir görünüm için yeterli oluyor, benim günümü kurtardı. Sizin bu tip acil durum çözümleriniz var mı tırnaklar için?

25.08.2011

Tatile Giderken..



Bavul hazırlama hangimizin kabusu değil ki? Hele hele bir de “aman küçük çanta hazırlamalıyım” modundaysanız bu kabus daha da büyük hale geliyor.

Benim gibi hem büyük çantayı sevmiyor, hem de her şeyiniz yanınızda olsun istiyorsanız işiniz çok zor. Kıyafet kısmına pek değinmeyeceğim, bunları moda blogları bolca anlatıyordur.Ben yanıma rahat edeceğim ve normalde şehirde pek giyemeyeceğim rahatlıkta/açıklıkta elbise-etek ve tişört alacağım gündüzler için.

Akşamlar için de havalar artık serinlemeye başladığından, rahat edeceğim kanvas pantolonlar düşünüyorum. Deniz için bir sandalet, yürüyüşler için spor ayakkabı, ve nispeten yüksek bir akşam ayakkabısı alsam yeter sanırım. Kıyafetten ziyade bakım/makyaj ürünleri daha çok yer kaplıyor çantada.

Ben minimuma indirerek yanıma alacaklarımı yazayım. Halen tatile çıkmayanlar varsa belki listem işlerine yarar.  

CİLT ÜRÜNLERİ & SAÇ BAKIMI


2) Body Shop Wild Rose SPF15 el kremi.

3) Body Shop RainForest şampuan: Bu şampuanı bir türlü sevemedim ama yine de verdiğim para boşa gitsin istemiyorum. Tatilde günde on kere duş aldığımdan bunu bitirme amaçlı yanımda götürüp, kısmetse eve geri getirmemeyi düşünüyorum.


5) The Body Shop Raspberry Body Lotion: Bunun içinde de oldukça az kaldı, bunu da tatilde bitireceğim kısmetse.


7) Bioderma Sebium Facial Soap: Bitirmek üzereyim, bitsin diye yanımda götürüyorum.

8) Bioderma Sensibio H2O: Tatilde makyajımı bununla çıkaracağım.

9) RoC Hydra Plus Nemlendirici: Tabiisi bir de nemlendiriciye ihtiyacım var.

10) Clinique All About Eyes DePuff: Göz altı kremi olarak bunu götüreceğim.  

MAKYAJ

1) Benefit Booing Kapatıcı: Sıcaklarda bunun dayanıklı olacağını düşünüyorum.

2) MAC Prolong Wear Fondöten: Bundan daha dayanıklı bir fondöten düşünemiyorum.

3) MAC Ladyblush Allık: Suya girerken de kolay kolay çıkmadığı için allık olarak bunu kullanacağım.

4) MAC Smoke & Mirrors Far Seti: İçerisindeki renkleri hem gece hem gündüz kullanabileceğim için.



7) MAC Blot Powder




11) INGLOT 127TG, INGLOT Kabuki, MAC 239, MAC 224.


Bunlar dışında da tırnaklarım için bir beyaz bir bordo oje (fazla taşımak istemiyorum) ve minik bir aseton götüreceğim o kadar. 

Eksiğim var mı sizce? :)

Not: Bu aralar yorumları cevaplamakta biraz gecikiyorum, merak etmeyin hepsini okuyorum ancak geri dönmem bir süre alacak, anlayışınız için çoook teşekkür ederim. Eğer bana sormanız gereken acil bir soru varsa, Twitter hesabımdan daha çabuk ulaşabilirsiniz!


Love, 
MC

24.08.2011

Banyo Dolabı Rafı Strikes Back

Ben bu rafı adam etmiştim, gerçekten.

Banyo Dolabi Rafi Strikes Back

Acaba sonra ne oldu da bu hale geldi, bilmiyorum. Bu dolabı artık açmak istemiyorum galiba. Burayı acilen düzenlemem gerekli, önerisi olan? :)

23.08.2011

Vişne Rengi Dudaklar {LotD}

Uzun süredir LotD fotoğrafı koymuyordum, zannetmeyiniz ki ruj sürmüyorum, sadece fotoğraflamaya vaktim olmuyordu. Bu sabah alel acele bu fotoğrafı çekebildim.

DSCF5630

Sabah sabah, haftaiçine inat, vişne bir ruj süresim geldi, bu ruj sanırım INGLOT 224 INLOT 134 eğer yamuluyorsam editlerim bu yazıyı. Tek başına çok mat olduğu için üzerine Loreal Glam Shine’den azıcık dokundurdum.

Bu rujla allık olarak da Revlon Golden Affair Merlot at Midnight sürdüm, sürünce içinde altın ışıltıları olan bir vişne rengi, sürerken elinizi fazla kaçırırsanız bir palyaço oluyorsunuz, ama ben olmadım, hehe.

Bu kadar iddialı ruj ve allıktan sonra başka makyaj yapmadım, sadece göz içlerine beyaz kalem geçtim.

revlon_merlot

22.08.2011

Yurtdışından Alışverişte Yeni Gümrük Bedeli



Kızlar, bildiğiniz gibi 2011 Mayıs ayından itibaren posta yolu ile kozmetik getirmek neredeyse tamamen yasaklandı ancak bugün yine hepimizi ilgilendirebilecek bir kısıt daha var.

150€ olan yurtdışından alışveriş (kozmetik dışı) sınırımız artık 75€'ya düşürülmüş. Zaten sonunda tamamen yasaklayacaklar bu gidişle de, bilginiz olsun diyorum, o bayılarak aldığımız ayakkabı-çanta'lara gümrükte elveda demeyelim.

Moralim çok bozuldu, konu hakkında fazla yorum yapmak istemiyorum, zaten böyle olacağı belliydi.


Buradan konu hakkında siz de okuyabilirsiniz.

21.08.2011

Pazartesi Kedisi .. #3

pazartesikedisi3

Pazartesi Kedisi'nin, bugün de sahibi gibi çok uykusu var ve bir türlü kafasını yastıktan kaldıramıyor! Öyle ki, objektife poz verecek hali bile yok, bu yüzden bize totosunu dönüyor :P

Pazartesi'yi onun gibi uykulu geçiren herkese selam ederim ;)


19.08.2011

Taze bittiler.. #16

tazebittileragustos
Bu ay biten makyaj ürünü yok! O kadar farklı şey kullandım ki o yüzden makyaj ürünü olarak bir şey bitiremedim ancak resimde gördüklerinizi sıfırlayabildim.  

1. Clinique Happy Heart Parfüm: Çok, çok güzel bir parfümdü, keşke bitmeseydi atarken içim acıdı.  

2. Taft Saç Köpüğü: Bunu saçım nemliyken şöyle bir uygulayıp dalgalarımı havada tutmak için kullanıyordum, bitti gitti.  

3. Toni & Guy Volume Şampuan: İşte bu şampuan nefisti, aynısından tekrar almayı düşünüyorum.

17.08.2011

Gabrini Diamond Oje Koleksiyonu

Gün geçmiyor ki Gabrini trendy ojeler çıkarmasın diye bir giriş yapmak istiyorum çünkü ben Gabrini’nin 2011 Yaz Koleksiyonunu gerçekten çok beğenmiştim. Daha onun etkisindeyken Gabrini bu kez de Diamond koleksiyonu ile karşımıza çıktı. Bu koleksiyondaki bütün ojeler ışıl ışıl! Şöyle bir yakından bakalım..

gabrinidiamond_3

Biraz daha yakından.. : )
gabrinidiamond_2 

İşte renklerin duruşları.. gabrinidiamond_1 

Elbette hepsini afiyetle yiyeceğim, süreceğim : ) ama favorimi size hızlıca göstermeden olmaz! Buyrun D63, çook güzel değil mi sizce de? ♥
gabrinidiamond_d63

Bu ürün sadece dikkatime gönderilmiştir, yorumlarım kişisel görüşlerimdir. Iletisim için info@makyajcantam.org email adresini kullanabilirsiniz.

16.08.2011

Doğru Bilinen Yanlış Makyaj Efsaneleri

1- Göz altlarımıza kapatıcı yerine beyaz far sürebiliriz ne gerek var arkadaşım kapatıcıya!!!

Wöööynk! {Yanlış cevap efekti}. Göz altına sürülen beyaz far sizi ancak aşağıdaki görünüme kavuşturur. Gözaltına beyaz far sürmek 90’ların sonlarında kalmış bir makyaj hatasıdır. Kesinlikle bu tuzağa düşmeyin!

ogru Bilinen Yanlis Makyaj Efsaneleri
2- Fondöten cildi yaşlandırır / kirletir / fondöten kullanırsak cildimiz bozulur.

Wöööynk! Şimdi bu şehir efsanesini kırmak zor, kızlar fondöten kötü birşey değildir, ancak doğru ürün kullanılıp, doğru yöntemle uygulanıp, doğru şekilde temizlenirse.

Pazardan alınan sahte fondöteni ellerle cildi aşağıya bastıra bastıra sürüp, akşam yatarken temizlemezseniz üç şey olur: Yanlış uygulama yüzünden cildinizin sarkmasını hızlandırabilirsiniz, kötü içeriklerden dolayı cildinizde alerji/hassasiyet ve sivilce olabilir, iyi temizlemediğiniz için gözenekler tıkanabilir! İlla fondöten kullanacaksanız mutlaka bilindik bir markadan alın, fırçanız yoksa bile çok yumuşak hareketlerle çenenizden gözlerinize istikamette sürerek uygulayın ve akşam yatmadan çoook iyi temizleyin!

3- Göz kalemleri bozulmaz.

Wöööynk! Göz kalemleri de diğer makyaj ürünleri gibi bozulabilir, hatta bu bozulma ile en hassas bölgelerden biri olan gözlere zarar verebilir. Göz kalemlerinizi uzun süre kullanabilirsiniz ancak bozulmadığından emin olup, açtıktan sonra önerilen kullanım süresini değerlendirmeniz gerekebilir.

4- Makyaj malzemelerini arkadaşımdan kullanıyorum ne olabilir ki?

Çok şey olabilir. Başkasından sürdüğünüz ürünler size mikrop getirebilir, sizin ödünç verdiğiniz ürünler geriye mikroplandırılmış olarak gelebilir. Makyaj malzemelerinizi paylaşmayın, zorunlu olmadıkça başkalarına kullandırtmayın, illa kullandırtıyorsanız alkol ve gerekli diğer yöntemlerle temizleyin!

5- Allık, elmacık kemiklerine, burna ve alna sürülür!

Wöööynk! Allığın ideal uygulama yöntemi gülümsendiğinde ortaya çıkan yuvarlakçıklara dokundurmaktır. Alna ve diğer bölgelere hafifçe bronzer uygulanabilir ama allık çok kötü durabilir, aman dikkat.

6- Makyaj tüm yüzde aynı tonlarda yapılmalı!

Wöööynk! Bronz far, bronz allık, bronz ruj bazen sizi tornadan çıkmış gibi gösterebilir. Makyajda abartıdan kaçınmak, yüzün tek bir alanına vurguyu çekmek her zaman sizi daha şık gösterecektir. Göz makyajınız iddialı ise yanaklar ve dudaklarınız masum olsun. Vamp ruj sürüyorsanız gözlerinizde basit bir kalem ve ten rengi far olsun.

7- Fondöten tenden bir koyu/açık renk alınmalıdır!

Wöööynk! Tenden bir koyu renk fondöten sizi Çağla Şikel ten rengine, bir açığı ise koyu renk dekolte ve hayalet görmüş gibi bir renkle bırakabilir. Fondötenin en doğru rengi, kendi ten renginizdir. Fondötenleri denemeden almayın, mağaza ışıkları bazen yanıltıcı olabiliyor, mağazada testerdan uygulatıp, gün ışığında aynada kendinize bakın. Fondöten renginizle boynunuz arasında çok fark olmamalı, alabildiğince aynı renk olmalılar!

Dogru Bilinen Yanlis Makyaj Efsaneleri

8- Pudra cilde zarar vermez ama fondöten verir.

Wöööynk! İkinci sorunun cevabını tekrar okuyun. Pudrada da aynı durum geçerli.

9- Fondötenle pudra aynı anda kullanılmaz.

Wöööynk! Yok böyle bir şey. Doğru ürünler olduğu sürece kullanılır, sadece hem yoğun kapatıcı bir fondöten hem aynı kalınlıkta pudra sürerseniz MASK’ın Türkiye şubesi olursunuz. Fondöten üzerine şeffaf, yarı şeffaf veya SHEER olarak tabir edilen ince pudralardan kullanabilirsiniz.

Dogru Bilinen Yanlis Makyaj Efsaneleri

10- Eyeliner sıvı ürünlere denir.

Wöööynk! Eyeliner göze sürülen her türlü çerçevedir; sıvı, katı, jel, krem gibi formlarda olabilir.


Şimdilik bu kadar, belki sonra devam edebilirim. Eklemek istedikleriniz var mı? :)

Blistex Raspberry Lemonade Blast

Bu aralar dudaklarımla ciddi problemlerim var. Kış ve soğuk olmamasına rağmen inanılmaz bir dudak çatlaması yaşıyorum, sanırım klimalar çok etkiliyor. Çantamdan, ofis çekmecelerimden, başucumdan her yerimden bir dudak koruyucu çıkıyor ve kendime ürün yetiştiremez hale geldim, sürekli elimde bu balmlarla geziyorum.

blistex1

Elime geçen basın paketlerinden birinden Blistex Raspberry Lemonade Blast çıktı tabi görür görmez belki dudaklarıma derman olur diye kullanmaya başladım.

Blistex Raspberry Lemonade Blast dudak koruyucu renksiz bir ürün fakat harika bir aroması var. Yumuşak dudaklar ve ahududu&limon aromalı öpücükler istiyorsanız tam anlamıyla size göre diyebilirim : ))

Blistex zaten dudak koruyucular alanında ün yapmış bir marka ve bu ürünü de çok başarılı. Dudakları uzun süre nemli tutuyor ve eğer tadına dayanamayıp yemezseniz vaatlerini de gerçekleştiriyor.

Bakınız nemsiz, kuru ve çirkin dudaklar:

blistex2

Hemen akabinde Blistex Raspberry Lemonade Blast uygulanmış mutlu dudaklar:

blistex3

Çok memnun kaldım, sanırım bir haftada baya bir kullandım bunu. Sizin favori lipbalmınız nedir? Sonuçlara göre ben de alabilirim sizinkinden :))

15.08.2011

2011 Sonbahar Alışveriş Listesi :)


Artık sonbahar kapımızdayken makyaj ve kozmetiklerinizi de sezona uydurmak istemez misiniz? Ne alsak da sonbahara yakışsa diyorsanız...

Oriflame'in bu göz kalemi, yazdan kalma bronzluğunuza bir sonbahar dokunuşu getirebilir..





Body Shop'ın shimmer cubes farları sizi ışıldatabilir..



Bobbi Brown'ın bu nefis paleti, kışa geçerken canlı renkleri bırakıp biraz daha doğallığa kaymanızı sağlayabilir..


Yine Bobbi Brown'ın bu ruju, yazın uzaklaştığımız feminen ve şık görünüme bizi geri sokabilir..




Lancome'un bu allığı, özlediğiniz bronzluğa sizi kavuşturabilir..



Ben bu sonbaharda makyaj koleksiyonuma neler mi ekleyeceğim?

  • Mutlaka nude tonlarda bir adet far seti, çünkü bu sene doğal gözlerin öne çıkacağını düşünüyorum.
  • Kadife, mat kırmızı bir ruj ama kalın dokulu, çünkü kırmızı dudaklar yine moda olacak.
  • Vişne tonlarında bir allık, soluk ten makyajıyla kontrast olması için!
  • Bronz bir göz kalemi, yazdan kalma günleri kışa geçişte de anmak için!

Sizin sonbahar alışveriş listenizde neler var, "mutlaka almalıyım" dediğiniz makyaj ürünleri neler?

Body Shop Extra Virgin Minerals Krem Kompakt

bodyshopextra_1

Body Shop’ın yeni çıkardığı Extra Virgin Minerals serisinden haberdar mısınız? Mineral içerikli, paraben içermeyen ve cildi besleyici içerliklerle hazırlanan Extra Virgin Minerals serisinden krem kompakt fondöteni denedim ve size bahsetmek istiyorum.

bodyshopextra_2

Öncelikle ürün azdan ortaya doğru kapatıcılıkta, çok hafif yapılı ve bu yüzden her cilt tipine uygun, rahatsız edici bir kokusu bulunmayan, krem olarak uygulanan ama bitişi mat bir ürün. Ben bu tarz ürünleri tam yaz/bahara uygun buluyorum çünkü çok hafif yapıları ile sürdüğünüzde cildinizde maske gibi oturmuyorlar, ince ve fresh bir makyaj elde ediyorsunuz.

Dediğim gibi kapatıcılığı orta seviyede ama ben zaten kalın kapatıcı makyaj ürünlerini sevmiyorum. İçeriğinin mineral olması ve paraben içermemesi ise en büyük artısı.

bodyshopextra_3

Bir de benzer hiçbir üründe görmediğim derecede cömert davranmış Body Shop ve alt bölmesinde kocaman bir fırça çıkıyor! Hemen uygulamayı denedim bu fırçayla bakalım basit birşey mi yoksa iş görüyor mu diye, gerçekten bu standartta taşınabilir bir ürün için çok başarılı, fırçaya bayıldım diyebilirim çünkü bu aralar yanımda minnak bir makyaj çantası taşıyorum ve bir allık fırçası dışında fırça taşımıyorum. Bu fondötenle beraber “nasıl süreceğim/ay fırça taşımak istemiyorum” sorunsalı çözüldü!

bodyshopextra_4

Ürün 8.5 gram ve SPF15 güneş koruması içeriyor ve bu da çok büyük bir artı. Resimde gördüğünüz renk 205 rose vanillia ve bana tam oldu. Birinci parmak direk sürülmüş, ikinci, parmak yedirilmiş bakınız:

bodyshopextra_5


Bu ürün sadece değerlendirmem için gönderilmiştir, yorumlarım kişisel görüşlerimdir. Iletisim için info@makyajcantam.org email adresini kullanabilirsiniz.

Pazartesi Kedisi .. #2

Pazartesi Kedisi fotoğraflarını geleneksel yapmaya çalışacağım, geçen haftadan sonra da bu resimle devam edelim..

camasirmakinesi

Bizim kız o kadar meraklı ki çamaşır makinesini bir türlü çözemedi. Acaba neden dönüp duruyor? Bunu anlayabilmek için 20 dakika boyunca kıpırdamadan seyretti. Manyak!!! :D

Herkese iyi haftalar, bugün size bir de yeni üründen bahsedeceğim, stay tuned!

12.08.2011

Parfüm Tarihçesi :)

Parfümlerimle ilgili çok fazla soru alıyorum, bu yüzden toplu bir yazı yazayım istedim. Hayatımda kullandığım ve beğendiğim tüm parfümleri öğrenmek ister misiniz? Buyrun, o zaman bu yazı size göre!

1- Piu Piu

Bu parfümün adını aylardır hatırlamaya çalışıyordum ama şu blog sağolsun okur okumaz işte bu dedim ve sayesinde eski günlere geri döndüm. Daha ergenliğe yeni adım attığım yıllarda bizimkiler bana bu parfümü hediye almıştı ve allahım ne havalı birşeydi o zaman bu. Artık üretilmeyen, çocuk-ilkgençlik parfümü gibi birşeydi ve rüya gibi kokuyordu.

2- Dalin Dreams Kolonya

Ortaokul yıllarında marketlerden alıp alıp sürdüğümüz bu kolonya harika kokardı. Kalıcı falan değildi ama kokusu çok güzeldi. O yıllarda marketlerden, elimizdeki para itibariyle alabileceğimiz yegâne koku buydu, alır alır sürerdim, hey gidi hey. Sanırım artık üretilmiyor. Mor yıldızlar vardı şişesinde.



3- Dior Hypnotic Poison

Insan 16 yaşındayken bu parfümü kullanmaya kalkışır mı? Güzel ama çok ağır bir koku ve ben bunu lise birinci sınıfta, güya kendimin çok güzel ve cool olduğuna inandığım yıllarda kullanırdım. Kesinlikle bu yaşlarda kullanılacak bir parfüm değildi oysa.



4- Lancome Tresor

Tresor’un nefis kokusunu o zamanlarda da çok severdim ama şimdi düşünüyorum da, yaşım için gerçekten çok ağır bir kokuymuş. Aslında şu anda yeniden kullanılası. Kullandığım yaş, hala 16.



5- Versace Red Jeans

Yaşı bana yakın olanlar teneke kutularda satılan bu parfümleri kesinlikle hatırlar. BLUE JEANS versiyonu da vardı bunun. Böyle şeftalili, şekerli bir kokuydu. Bunu kullanmaktan hiç pişman değilim, bence tam bir genç kız kokusuydu. Kutusunu yakın zamana kadar saklıyordum düşünün, ama artık attım :P Yaş 17’de bununla geçti.



6- Oriflame Moon-Sun

Daha lise yıllarımda kozmetik manyağı olup, Oriflame distribitörlüğü yapmaya kalkıştığıma gerek yok sanırım! Bunların kokularını çok seviyordum, ki hâlâ da severim, ucuz ucuz alıp kullanırdım, kalıcı değiller ama güzel kokarlar.




7- Issey Miyake


Üniversiteye başladığımda artık parfüm konusunu kafamda oturtmaya karar verdim ve tenime yakışan en iyi parfümün bu olduğuna karar verdim. Uzun yıllar boyunca ana parfümüm hep Issey Miyake oldu. Bazen sıkıldıkça alternatifler denedim ama halen dönüp dolaşıp Issey Miyake alırım. Klasikleri dışında arada sezonluk çıkardığı benzer kokulardan da alıyorum.



8- Lancome Magnifique

Magnifique, strawberrynet’in ilk hayatımıza girdiği dönemlerde ucuz bulup kullandığım kokulardan. Gerçekten müthiş derecede güzel ve kadınsı bir koku. Tek problemi, EDT versiyonunun fazla kalıcı olmaması ve EDP’sinin pahalı olması. Seviyorum, kampanyada bulursam yine alırım. 3-4 şişe kullandım bundan sanırım.



9- Angel

Çok şekerlidir ama o da bir klasiktir. Kışları dönem dönem kullandığım bir kokudur ama aslında benim tenime çok gitmez.



10-Ralph Lauren Romance

Hafif parfüm arıyorsanız Romance gerçekten adı üzerinde bir kokudur. Ben öyle nota falan anlatmaktan anlamam ama bahar çiçekleri gibi kokarsınız bunu sürünce. Özel olarak temiz ve hafif kokmak istediğim günlerde sürdüğüm bir kokudur. Ara sıra alırdım, son 1-2 senedir hiç almadım.



11- Clinique Happy Heart

Bunu da bu kış ELCA CCO’dan indirimli yakaladığımdan denemek için almıştım ama iyi ki almışım. Nasıl hafif ve hoş bir koku, ağır parfümlerden kaçınanlar çok sevecektir.

Bunlar dışında parfüm kullandım mı? Çok, ama bu yazdıklarım en az 2-3 şişe kullandığım ve dönüp dolaşıp tekrar aldığım kokular genelde.

Sizde iz bırakan, vazgeçemediğiniz, kürkçü dükkanı kokularınız neler, Makyaj Çantam’la paylaşın!

11.08.2011

Kabak Lifli Selülit Sabunu


Size Natural Active’den bana gelen ürünlerden bahsetmiştim ya hani. İşte o pakette ilginç bir sabun vardı ve o zaman – daha kullanmadan tam olarak ne olduğunu anlayamamıştım. Sabunumuz bitkisel içerikli ve zararlı maddeler içermeyen doğal bir ürün ama tek özelliği bu değil! Aktarlada sıkça karşılaştığımız kabak liflerini düşünün, sabunun içerisine kabak lifleri de dökmüşler ve böylece ortaya anti-selülit karşıtı bir ürün çıkmış. 

Biliyorsunuz kabak lifi sert bir dokusu olan bir malzeme, banyoda bu sabunu ılık su eşliğinde bacaklarınıza aşağıdan yukarı doğru sürerek uyguluyorsunuz, içeriğindeki kabak lifleri teninize temas ettikçe sanki tarakla bacaklarınız taranıyormuş hissi yaratıyor. Bu işlem biraz acıtıyor, bu yüzden çok fazla bastırıp bacakları tahriş etmemeye aman dikkat. Fazla bastırmadan uygulanırsa gayet güzel şekilde rahatlatıyor. Bu şekilde uyguluyorum bu sabunu bacaklarıma ve kollarıma. Bittikten sonra da sıcak suyu iyice kısıp soğuğa yakın ılıklıkta bir su ile duruluyorum. Banyodan çıktıktan sonra hissettiğim zindeliği ve bacaklarımın rahatlamasını size anlatamam.

Gerçekten dolaşımı hareketlendirerek selülit oluşumunun engellenmesine yardımcı oluyor. Şu an bir haftadır kullanıyorum ve gerçekten dolaşımı arttırdığını düşünüyorum, kısacası oldukça faydalı bir ürün bence. Banyodan sonra yine bir kremle bu işlemden sonra bacaklarınızı nemlendirmeyi unutmayın! Ben bu işlem için selülit karşıtı olarak bilinen aktardan aldığım doğal yağları kullanmayı tercih ediyorum. 

Bendeki sanırım okyanus aromalı olanı, farklı aroma seçenekleri de var. Ankara’da oturanlar bu sabunu Başak Hanım’ın mağazasından temin edebilir, oturmayanlar ise internet sitelerinden sipariş verebilirler

Not: Selülit için biliyorsunuz bu tip ürünler TAMAMEN YETERLİ OLMUYOR. Selülit oluşumu başta beslenmemiz olmak üzere, yaşam tarzımızdan tutun da, yediğimiz gıdaların içeriğinden bile etkileniyor. Selülitten kurtulmanın en etkili yolu, düzenli spor, düzgün beslenme ve hareketli yaşam tarzı. Bu tarz ürünler de elbette lokal olarak bu savaşı destekliyor.

Selülitli MC İzmir’den bildirdi, cümlemize selülitsiz günler.

10.08.2011

NIVEA Diamond Gloss Finishing Spray

Bu üründen bahsedip bahsetmemekte çok kararsızdım ama bu kadar memnun kaldığım bir ürünü buraya yazmasam olmaz. NIVEA’nın aslında, bildiğimizin aksine, nefis saç bakım ürünleri ve şampuanları var ancak Türkiye’de saç grubundan bildiğim kadarıyla sadece jöle, sprey ve köpükleri satılıyor. 

Bunu Almanya’dayken almıştım ve yanında ruj ve kremle satılıyordu sadece 4 EURO idi şaka gibi. Genelde bu tarz saça en son sıkılan parlaklık verme hedefli spreyleri çok seviyorum. Benim saçlarım dalgalı olduğu için bu spreyleri sıkıp hem dalgaların şeklini nispeten koruyorum hem de hafif bir parlaklık elde ediyorum. 

NIVEA Diamond Gloss, saça sıktığınızda gerçekten farkedilebilir bir parlaklık kazandırıyor ama öyle sim falan yok içinde. Nasıl yapıyor bilmiyorum ama etkili bir ürün ve çok memnunum. Aynı zamanda dalgalarımın şeklini de koruyor ve saçımı yumuşacık tutuyor. 

Mutlaka evden çıkmadan saçıma sıkıyorum Biraz fazla parfümlü sadece, parfüm kokusunu sevmeyenler rahatsız olabilir. Bunun dışında fiyatına kıyasla şahane bir saç ürünü. Keşke Türkiye’de de satılsaydı, maalesef bu bitince alışveriş yasağı sebebiyle tekrar yurtdışından getirtme şansım olmayacak. Belki bu yazı, yurtdışında yaşayan okurlarıma faydalı olur. 

8.08.2011

Pazartesi Kedisi :) {Konu Dışı}

 
Bu güzel pozu veren sevgili kedim size iyi haftalar diliyor, umarım hepimiz için güzel bir hafta olur. Şöyle bir güzellik uykusu çeksek onun kadar güzelleşebilir miyiz sizce? ;)

Remington S7902 Islak/Kuru Saç Düzleştirici

Remington S7902 Islak/Kuru Sac Duzlestirici
Saçımla genel olarak çok fazla uğraşmam ama nadiren de olsa çantama atıp her durumda kullanabileceğim pratik bir saç maşası almak istiyordum. Aslında bu maşayı alalı birkaç ayı geçiyor ancak yazmaya ancak sıra geldi.

Remington’un bu modelinin en güzel özelliği hem ıslak hem kuru kullanılabilmesi. Islak ve kuru mod arasında geçiş yapmak için bir düğmesi bulunuyor, ıslak moda aldığınızda böyle buharcıklar çıkıyor aletten. Her iki modda da sıcaklığı 150-230 derece arası ayarlayabiliyorsunuz.

Remington S7902 Islak/Kuru Sac Duzlestirici
Dijital ekranı var, açma kapama butonu var ve en güzel özelliği açık unutursanız 60dk içinde kendiliğinden kapanıyor. Isıya dayanıklı taşıma kılıfı da mevcut.

Gelelim düzleştirme konusuna, bu cihazdan gerçekten çok memnun kaldım, kuru iken her saç tutamından 2 geçişte, ıslak modda ise (suyu akmayan ıslaklıkta saç ile) de her tutamdan 4-5 geçişte düzleştiriyor+kurutuyor.

Remington S7902 Islak/Kuru Sac Duzlestirici
Ürünün düzleştirdiği saçlar oldukça dayanıklı, beni bütün gün idare ediyor. Genelde düzleştirme işleminden sonra John Frieda Frizz Ease Glossy Finish vb tarzı parlaklık veren ürünlerde sıkıyorum saçıma. Ürünün plakaları çok kaliteli, saçı yıpratmıyor, ama elbette ben her gün kullanmıyorum haftada 2-3 kez kullanıyorum ama hiç yıpranma sorunu yaşamadım öyle diyeyim.

Bir de bu saç düzleştirici hiç ağır değil, iş çıkışı bir yere mi gitmem gerekiyor, atıyorum çantama, geçen gün yemeğe gittiğimiz kafede tuvalette iki dakikada düzelttim mesela saçları.

Remington S7902 Islak/Kuru Sac Duzlestirici
Geçtiğimiz aylarda oldukça pahalıydı, şu an hepsiburada da 100 civarına satılıyor. Ben beğendim ve rahatlıkla tavsiye edebilirim.


İyi Pazartesi’ler :)

5.08.2011

Evde Manikür Yapma Yöntemim

Bu yazı sevgili arkadaşım Ruhan için, tırnaklarıma nasıl baktığımı soruyordu, ben de dün akşam bakım yaparken sizin için fotoğrafladım. Video çekemedim çünkü tripodumu bulamadım.

Ben hayatımda hiçbir zaman kuaföre gidip manikür yaptırmadım, bunun sebebi, elimi alıştırmamış olmam. Annemin bir lafı vardı, “bir kez gidersen hep gitmek zorunda kalırsın, çünkü el alışır” diye, haklıymış. Hayatım boyunca sadece bir kez maniküre gittim, o da evlenirkendi. Onda da gitmeseydim keşke çünkü ellerim çok kanadı alışık olmadığından.

İşte bu sebeple işim çok kolay ve ekonomik. İhtiyaç duyduklarım şu aşağıdakiler:

manikur1

- Törpü çeşitleri: Tırnağımı makassız kısaltmak istiyorsam metal törpüyle törpüleyip, cam törpü ile inceltiyorum. Eğer tırnağımı makasla kesersem mutlaka kağıt törpü ile pürüzsüzleştiriyorum. Cam törpü Dore’nin, yeşil törpü biryerlerden eşantiyon, metal olan ise rastgele bir yerden alınmış bir şey.

- Çıt çıt makas: Elimin en çok alışık olduğu makas bu. Beşbin yıl evvel Oriflame’den almıştım, halen işimi görüyor.

- İnce makas – et makası: Bunları nereden aldığımı hatırlamıyorum, Solingen olabilir ama emin değilim. Eğer tırnak etlerim çok çok uzarsa, onları almak için kullanıyorum.

- Herhangi bir krem: Elimin altında Dr.Hauschka’nın bu kremi vardı, bunu kullandım.

Ben manikürümü her zaman duştan sonra yaparım, böylece ellerim ve tırnaklarım yumuşacık olur, duşa girmeden evvel de ojelerimi çıkartırım. Ancak duştan sonra yine tırnaklarımın içinde veya kenarlarında bazen oje kalıntıları olabiliyor, benim için ilk adım törpünün sivri ucu ile bunları temizlemek:

manikur2

Bundan sonra, tırnak etlerimi hafifçe kremleyip, herhangi bir şeyle ittiriyorum. Burada cam törpünün ucunu kullandım ama bu iş için satılan tahta çubuklar var, onlar yoksa kulak pamuğu veya törpünün ucuna dolanmış bir pamuk da iş görür. Ben bugün bunu kullandım:

manikur3

Eğer ittirmeme rağmen aşırı uzayan tırnak etleri varsa -bazen olabiliyor- çok dibe girmeden uzayan kısımlarını kesiyorum. Ama siz eliniz alışık değilse bu işe sakın girişmeyin, kanatabilirsiniz:

manikur4

Tırnaklarımın boyunu kontrol ediyorum. Genelde ne çok kısa, ne çok uzun kullanıyorum. Kırılmadıkça, tırnaklarımı yan taraflarından kesmiyorum, sadece çıtçıt makasla üstten küt olarak kesiyorum. Ama insan hali, bazen yan tarafları ikiye ayrılıyor, o zaman mecburen kurtarmak için yandan da kesiyorum. Bu kez sadece üstten çıt-çıt makas ile kesip kısalttım biraz. Çok uzayınca klavye kullanması zor oluyor ve mutfakta iş yaparken her yere takılıyor!

manikur5

En son törpülerimle gördüğüm pürüzleri yok ediyorum. Bu sefer bu iş için sadece yeşil kağıt törpüyü kullandım.

manikur6

Bitince tekrar kremleyip, oje sürmeden evvel kremin iyice yok olmasını bekliyorum, biraz uzun sürüyor. Eğer kremi iyice bekletmezseniz oje yamruyumru oluyor. Ojesiz bitmiş hali bu:

manikur7

Sonra zevkime göre bir oje sürüyorum. Bugün Essie Bone Chilling sürdüm. Biraz fazla yol yol olan bir ojeymiş, çok fırça izi bırakıyor ama rengi güzel yine de.

manikur8

İşte bitti. Sizin manikür ipuçlarınız neler?

Kendiniz mi yapıyorsunuz yoksa kuaföre gitmeyi mi tercih ediyorsunuz? Kuaföre gidenler, hijyen olayını nasıl sağlıyorsunuz? Temiz tırnaklı günler dilerim, keyifli Cuma’lar!!